Kemal Belgin

Değerli okurlar; Maradona için bugüne kadar tek satır yazmadım. Sadece aSpor’da canlı bağlantıda anılarımı dile getirdim. Ben bu büyük oyuncuyu üç Dünya Kupası’nda statta canlı izledim.

Sergen Yalçın, Erol Bulut’a göre açık ara teknik açıdan hep önde gitti. Beşiktaş, kâğıt üstünde favori olmadığı maçı fiyakalı bitirdi…

Bir anda basketbolda bomba patladı. Ufuk Sarıca’dan millî takım patronluğu alındı, yerine Orhun Ene atandı. Sebep mi? Medyaya göre, Ufuk Kardeş’im, Larkin’i oynatmak istememiş, bu yüzden Hidayet Başkan’la atışmışlar ve iş bitmiş.

Kayseri’nin ‘izleme komitesi!’ soyunma odasına gol yemeden gittiyse, son saniyelerde sakatlanan Lung sayesindeydi...

Daha maçın başlarında F.Bahçe’nin bu maçı farklı kazanacağı tahmininde bulunmuştum. Neden mi, buyurun anlatayım…

Geçtiğimiz hafta sonu şöyle bir magazin haberlerine bakayım dedim. Aslında hiç işim olmaz da, sanki bir şey dürttü beni... İyi ki bakmışım. Efendim, Fenerbahçe’nin Arjantinli oyuncusu Sosa, Etiler’de bir rezidansta düzenlenen âleme katılmış ve posta olmuş. Yani?..

Acaba Polonyalı hakemin verdiği kritik kararlar tam tersi bizim aleyhimize olsaydı, neler yazıp neler söylerdik?

Millî takımımızın kasım ortasına doğru oynayacağı özel-resmî oyunlar için aday kadro açıklanmıştı. Ben, hangi televizyondu şimdi hatırlamıyorum, altyazısından takip etmeye çalıştım. Tabii bu çok sağlıklı olmuyor.

İyi kapanıp, dengeli ve zaman zaman oyunun uzaktan oynanmasına programlı her takım F.Bahçe’nin başının derdi olabilir...

F.Bahçe'nin favori olduğu Antalya karşısında dakikalar geçtikçe düne kadar izlemediğim bir komik maç ekrandaydı. Üç direkten dönen top, kale ağzından dışarıya atılan yedi sekiz pozisyon F.Bahçe tarafına yazılan notlardı.

Erol Bulut, Sosa, Pelkas gibi isimleri çıkartıp oyunu nasıl olsa rakip eksik diye maceraya bırakmıştı ama gol tabelaya yazılmadıktan sonra işin yürümüyor demektir

Beşiktaş, Denizli'de çok ağır bir farkla eve dönmek üzereyken az kalsın beraberliğe takılacaktı. Peki, yukarıdaki başlıkta yer alan kazançlar nedir? Savunmanın sağ ve sol kanadında oynayan Rosier ile N'Sakala ilk sırayı alır, sonra da Josef gelir. Ama Brezilyalı bu maçtaki inanılmaz amatör davranışıyla maçı tehlikeye atan adamdı.

F.Bahçe, Pelkas haricinde ikinci yarıya doğru değişikliklerle çıktı. Trabzon’da ise Abdulkadir dışında bir silah yoktu…

G.Saray, Erzurum’da bazı kronik arızalarından sıyrılmış gözüktü. Usta işi iki golle de kötü gidişi şimdilik durdurdular…

Fenerbahçe'nin geçtiğimiz pazar günkü İzmir kadrosunda en önde yer alanlar, tabii ki henüz ham Pelkas hariç, sıfırı oynadılar. Erol Bulut da bunu ikinci yarının başları diyebileceğim bölümlerde sezip Ferdi ile Cisse'yi sahaya attı. Pelkas'ı kenara alıyorum. Çünkü daha ismi bile bilinmiyor... Sosa da el kaldırıp "Tamam" deyince Mert Hakan 82'de oyuna girdi.

Aslında dün geceki maçı Başakşehir üzerinden değil, Türk futbolu üzerinden değerlendirmek lazım...

Her şeyi bir kenara koyarsak maçın futbol açısından zenginliği olmasa da beş tane golü vardı en azından…

Ben Almanya maçını izleyemedim. Ertesi gün tekrarına baktım. Bu arada futbolun tarafsız, doğrucu yorumcusu Ömer Üründül kardeşime sordum. Evet, Alman takımının oyuncularının büyük bölümü tanınmamış, Alman’ın bile bilmediği isimler vardı sahada...

Cengiz’in oyuna girişiyle birlikte hareketliliği, tekniği ve Rus kalesini perişan edişi maçın bizim tarafımıza gülmesini sağladı

Gaziantep’in Rumen teknik direktörü Sumudica, bence ülkedeki kulüp soygununa, kulüplerin aciz içine düşmesine sebep olan ana faktör menajerlerin sonunu getirebilecek bir açıklama yaptı. Ama kesik kaldı. Kendisinden 50 bin avro isteyen menajerin ismini açıklamalı.