M. Ali Demirbaş

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Şartsız söylenen şeylerin bazı şartları bulunduğunu gösteren örneklere bugün de devam ediyoruz:

Şartsız söylenen şeylerin bazı şartları bulunduğunu gösteren örneklere bugün de devam ediyoruz:

Şartsız söylenen şeylerin bazı şartları bulunduğunu gösteren örneklere bugün de devam ediyoruz: 2- Cimrilikle ilgili:

Sual: Bazı hadislerde, (Şunu yapan cennete veya cehenneme gider) deniyor. Mesela, (Cömert cennete gider) veya (Savaşta ölen şehiddir) denince, bunun bazı şartları yok mudur? Her cömert, cennete gider mi, savaşta ölen herkes şehid mi olur?

Sual: On yaşındaki büyük çocuğuma hediye edilen kazak, ona olmadı. Yedi yaşındaki küçük çocuğuma oluyor. Küçük çocuğuma vermek istedim, büyük çocuğum razı olmadı. Ne yapmalıyım? CEVAP: Büyükten kazağı satın alıp, küçüğe giydirmeli. Büyüğe de bir kazak satın alınırsa, ikisi de sevindirilmiş olur.

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya hayaldir. Öldükten sonra iki yer var: Cennet ve Cehennem. Ortası yok. İman ve küfrün de, ortası yok. Burada insanın karar vermesi gerekir. İki yol var: Birisi Cennete, diğeri Cehenneme götürüyor. Bunlardan birine karar verip, orada yürümek lazım. Yolsuz yürümek mümkün değil. Bir anda iki yolda birden yürümek, hiç mümkün değil. Aynı anda hem doğuya hem batıya gidemeyiz.

Sual: Rabıta ne demektir, rabıta yapmak gerekir mi? CEVAP: Rabıta; irtibat kurmak, Ehl-i sünnet âlimlerini sevmek, onların yolunda olmak, onların bildirdiği gibi yaşamak, her adımında, acaba bu yaptığımdan razı olurlar mı diye düşünmek demektir.

Sual: S. Ebediyye'de (Farzları ve vacibleri nafile olarak yapmak, müekked sünnetleri yapmaktan daha çok sevab olur) deniyor. Farzları, nafile olarak yapmak nasıl olur?

Sual: Bir işi, bir ibadeti yaparken zorlukla karşılaşan kimse, ne yapar?

Sual: İmam-ı Rabbani hazretleri gibi salih zatlardan faydalandığımızı, nasıl anlayabiliriz?

Sual: Bütün günahlarına değil de, bunlardan birine, mesela kumar oynamaya tevbe edilse, diğer günahlar geciktirilse, tevbe edilen günah affedilir mi?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Sual: Peygamber efendimiz Miraca çıkınca, Allahü teâlâyı gözsüz gördüğü, dil yani ses olmadan konuştuğu, kulaksız işittiği bildiriliyor.

Sual: Borcu olan fakir, önce borcunu ödemesi gerektiği için, elindeki parayı, altını hediye edemediğinden, devir ve iskata oturamıyor. Bunun bir çaresi yok mu, mesela borcunu bir başkası üstlenebilir mi? CEVAP: Ölünün ihtiyacından dolayı buna izin verilmiştir.

Sual: Diş dolgusu olan, Maliki mezhebini taklit ederek gusledince, guslü sahih olduğuna göre, bu sahih gusülle abdest alıp namaz kılamaz mı? Niye abdestte ve namazda da taklit etmek gerekiyor?

Sual: Masondan veya fasık Müslümandan müctehid olur mu? Mesela mason Abduh'a mutlak müctehid deniyor. Müctehid olmak için ilim yeterli mi, doğru iman ve amel şartı yok mu?

Sual: (Günde beş vakit namaz çoktur. Avrupa'da Pazar günü yani sadece bir gün Kiliseye gidiliyor, altı gün ibadet yok. Günümüzde yoğun işlerin arasında beş vakit namaz kılmak zordur. Namaz kılma zorunluluğu olunca Müslüman sayısı azalır. Namaz kılınacak günler, sadece bir güne indirilmelidir) deniyor. Böyle bir düşünce yersiz değil midir?

Sual: İslam dininin emirleri herkese hitap ediyor; fakat herkesin aklı aynı olmadığına, kimi akılsız olduğuna göre, herkesin aynı şeylerden sorumlu tutulması doğru olur mu?