M. Ali Demirbaş

Sual: Bazı kimseler, hadislerle bildirilen, güneşin batıdan doğmasını, Dabbe-tül-arz denilen hayvanın, çıkıp elindeki mühürle, bu Müslüman, bu kâfir diye mühürlemesini, Hazret-i Mehdi'nin, Hazret-i İsa'nın ve Deccal'ın gelmesini tevil ediyorlar.

Sual: Haram olan bir şeyi, zaruret halinde yapmak caiz olduğuna göre, elde olmayan bir sebeple, bir haramı işleyecek veya bir farzı terk edecek olanın, başka bir mezhebi taklit etmesi gerekir mi?

Sual: Âlimin iyisini, kötüsünü, gerçeğini, sahtesini nasıl anlarız?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bu dinin temeli öğrenmek ve öğretmektir.

Sual: Hazret-i Ömer'in sözüne uygun âyetlerin geldiği söyleniyor. Bu, mümkün mü?

6- Ağaç altında söz verenlerden olduğu için cennetliktir:

Sual: Hazret-i Ömer'in cennetlik olmasının sebebi nedir?

Hazret-i Âdem'den beri gelen dinlerde, dinin adı, gönderilen peygamberin adıyla söylenirdi. Mesela, Hazret-i Musa'nın dinine Musevilik, Hazret-i İsa'nın dinine İsevilik denirdi.

Cihad, bütün insanları iman etmeye çağırmak, bu çağrıyı işitmelerine ve kabul etmelerine mani olan diktatörlerle devletin savaşmasıdır. Fertlerin cihadıysa, malla, fikirle ve dua etmekle, İslam ordusuna yardım etmektir. Cihad, farz-ı kifayedir. (Dürr-ül-muhtar)

Sual: (Bütün insanların Müslüman olmaları dinin, Kur'anın hedefi değildir) deniyor. İslam'ın hedefi, bütün insanların Cennete gitmesi değil midir? Cennete de yalnız Müslüman gireceğine göre, bu söz yanlış değil mi? Diğer dinler de hak ise, o zaman hâşâ Allah İslamiyet'i lüzumsuz yere mi gönderdi?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Çalışmak ibadettir. Çalışan, Allah'ın dostudur. Onun dostu olmak, rızasını kazanmak için, boş durmamalıdır.

3- Üçüncü delil: Bir âyet-i kerime meali: (Hidayet yolunu öğrendikten sonra, Peygambere uymayıp müminlerin yolundan ayrılanı, saptığı yola sürükleriz ve çok fena olan Cehenneme sokarız!) [Nisa 115]

4- Hazret-i Ebu Bekir'e davacı gelince, Allahü teâlânın kitabına bakardı. Burada bulduğuna göre hükmederdi. Burada bulamazsa, Resulullahtan işittiğine göre cevap verirdi. İşitmemişse, Eshab-ı kiramdan sorup, onların icmasıyla hüküm verirdi.

(Ülül-emir, hâkimler, valiler demektir) sözü, nasslardan ahkâm çıkarabilen hâkimler içindir.

Sual: Allah ve Resulünden başkasına itaat etmek şirk ve bid'at iken, niye âlimlere ve mezheplere uyuluyor ki?

Sual: Aşure günü ve gecesinin önemi nedir?

Sual: Ölüm acısını herkes duyacak mıdır? CEVAP: Ölüm acısı, dünya acılarının hepsinden daha acıdır. Bir kâfir, uyku hapı içerek veya narkozla her tarafı uyuşturulduktan sonra da ölse, çok şiddetli olan ölüm acısını duyar. Fakat salih mümin, kurşun yağmuruna tutulsa, bu acıyı duymaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allahü teâlâya yemin ederim ki, ölüm meleğini görmek, bin kılıç darbesinden daha şiddetlidir. Yine Allahü teâlâya yemin ederim ki, mümin bir kulun her damarı ölüm acısını duymadıkça, canı çıkmaz.) [Ebu Nuaym] (Şehid ölüm acısını duymaz.) [Beyheki]

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mümin, mümine şifadır, rahmettir. Onun için, hastanın en büyük ihtiyacı bir mümini görmektir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:

Sual: Daha çok hangi işlerde acele etmek gerekir?

Kendisine hoşgörülü rumuzunu veren okuyucuya cevap vermeye, bugün de devam ediyoruz.