M. Ali Demirbaş

Sual: (Midye ve ıstakoz yemeye günah demek, âdet ve göreneklerle ilgilidir. Deniz kıyılarında oturanlar, kültürlerinde olduğu için rahatlıkla yiyorlar, ancak denizden uzak yerlerde yaşayanlar bu kültürden yoksundur.

Sual: Hazret-i Ali'nin, Eshab-ı kiramın bir kısmıyla yaptığı savaşların sebebi neydi? Hangi taraf haklıydı?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretlerinin zamanında da, şimdiki kadar olmasa da, helalle haram, sünnetle bid'at birbirine karışmıştı.

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimizin esası imandır. Bir ağacın gövdesi, dalı ve yaprağı var da, kökü yoksa, o ağaç meyve veremez.

Sual: Gayrimüslimlerin kâfir olduklarında şüphe eden de kâfir olur mu?

S. Ebediyye'de, (Haram olan ilacın etkisi kesinse ve şifa verecek başka helâl ilaç yoksa, domuz etinden başka haram ilacın kullanılması caiz olur) deniyor. İlaç kullanıldığı zaman, bu ilaca şifa etkisini veren Allah'tır. O hâlde, (Şu ilacın etkisi kesindir) demek küfür olmaz mı?

Sual: Her dua kabul olur mu? CEVAP: Günah olmayan ve şartlarına uygun yapılan her dua kabul olur. Allahü teâlâ kendisine açılan eli boş çevirmekten hayâ eder. Allahü teâlâ, (Bana dua edin, kabul edeyim) buyuruyor.

Sual: İlim öğretirken nelere dikkat etmelidir?

Sual: İslam Ahlakı kitabında 54 farzın ilk maddesinde, (Allah'ı bir bilip, hiç unutmamak farzdır) deniyor. Biz, sabahtan akşama kadar çok unutuyoruz. Bu farzı terk ediyorsak, hep haram mı işlemiş oluyoruz?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Biri ölünce, (Biz Allah için yaratıldık, sonunda yine Allah'a döneceğiz) mealindeki (İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci'ûn) âyet-i kerimesi okunur.

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Resulullah efendimiz, (Ey Eshabım, siz öyle bir zamandasınız ki, dinin emir ve yasaklarının onda birine uymazsanız helak olursunuz. Öyle bir zaman gelecek ki, emir ve yasakların onda birine uyabilen, Cehennemden kurtulur) buyuruyor. İmam-ı Rabbânî hazretleri, (O onda biri yapma vakti, bu zamandır) buyuruyor. Yani âhir zaman hicri bin yılında, İmam-ı Rabbânî hazretleri zamanında başlamıştır.

Sual: S. Ebediyye'de, (Farz veya nâfile bir ibadet yapılırken veya yapıldıktan sonra, mesela, namaz, oruç, sadaka, hatm-i tehlil, Kur'an-ı kerim okumak, zikir, tavaf, hac, umre, evliyanın kabrini ziyaret ve ölüye kefen vermek gibi ibadet ve taatlerin sevabı diri veya ölü başkasına hediye edilebilir) deniyor.

Sual: (Tebbet sûresinde beddua olduğu için zamm-ı sûre olarak okunmaz. Beddua ile Allah'ın huzuruna çıkılmaz) demek yanlış değil mi? Zamm-ı sûre olarak her âyet okunmaz mı?

Sual: Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını satmak, hediye etmekten daha mı iyi olur?

Sual: Kur'an-ı kerimdeki, (Zannın çoğundan kaçının, çünkü zannın bir kısmı günahtır) mealindeki âyette bildirilen husus nedir?

Sual: Güzel ahlaklı olmak için, özet hâlinde birkaç prensip bildirilebilir mi? CEVAP: İyi ve kötü huyları bilmek ve tatbik etmek gerekir. İslam Ahlakı kitabını okuyup, oradaki bilgilerle amel eden, güzel ahlaklı olur. Bu kitapta yazılı olan şu iki prensibi esas alan da güzel ahlaklı olur:

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi büyük zatları tanımalı, sevmeli ve unutmamalı. Âhirette tanımak ve tanınmak çok önemlidir.

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müslümanın imanının parlaklığı, işlerindeki hassasiyetle ölçülür.

Sual: Namazın herhangi bir yerinde, Estağfirullah, Allahümmağfirlî ve benzeri duaları okumak, namazı bozar mı?

İlahiyatçı sapık biri, (Tanrı'nın bana sormadan beni kısa boylu yaratması adalet midir?) diyor. Bu yanlış değil mi?