M. Ali Demirbaş

"Ramazanda bir gün orucu bozulan kimse, ömür boyu oruç tutsa, o orucun sevabına kavuşamaz."

Mâniler karşısında ibadeti yapmak güçlüğü, sıkıntısı, o ibadetlerin şânını, şerefini göklere çıkarır.

Oruca mâni olan hastalık çok azdır. Salih bir doktora sormadan veya orucun zarar verdiğini kendi tecrübesiyle anlamadıkça, orucu kazaya bırakmamalı!

Seferî olanın orucunu kazaya bırakması caizdir. Ama imkânı varsa tutması iyi olur.

Büyüklerin en çok sevinecekleri, onları en çok mutlu edecek şey, bir arada, birlik beraberlik içinde olmaktır.

Bir Müslüman, arkadaşının gıyabında dua edince, bir melek de ona, "Aynısını Allahü teâlâ sana da versin" diye dua eder.

Müslümanlıkla birlikte, tatlı dil ve güler yüzün olduğu yerde, üzüntü olmaz, nefs araya karışamaz, gıybet, dedikodu, fitne, kalb kırmak ve başka günahlar olmaz.

Dört rekât arasında, dört rekât kılacak kadar zaman oturup, salevat-ı şerife getirmek, tesbih veya Kur'an-ı kerim okumak sünnettir.

Camide itikâf etmek, ezan okumak, ikamet getirmek ve cemaatle namaz kılmak sünnet-i hüdadır. Bunlar, İslam dininin şiarıdır.

Susuzluktan hastalanacak veya ölebilecek durumda olan kimse, orucu bozup, kaza edebilir. Kefaret gerekmez.

Bir mezhepte yapılması zor olan bir şeyi, diğer mezheplerden birini taklit ederek yapmak, bütün İslam âlimlerine göre caiz, hattâ bazen lazım olur.

Silsile-i aliyye büyüklerinden, "Yâ Rabbî, bizi seveni dostun yap" diye dua edenler oldu ve bu duaları kabul oldu.

Kalbi kırılan bir müminden, onun bedduasından çok korkmalı. Kalb, nazargâh-ı ilahidir. Müslüman olsun, kâfir olsun, hiç kimsenin kalbini kırmamalı.

Dinimizde ruhbanlık yoktur. Nefsi öldürmek, bütün isteklerini reddetmek diye bir şey yoktur. İslamiyet nefsi öldürmeyi değil, kontrol altına almayı istemektedir.

Fakir veya fakir vekili, zekât malı kendi mülkü olduktan sonra onu zekât verilmesi caiz olmayan yerlere, mesela kurumlara da verebilir.

Taharetlenirken veya küvet gibi bir yerde su içine oturulunca, içeri su kaçarsa, Hanbelî mezhebi taklit edilir ve oruç bozulmaktan kurtulmuş olur.

Sağlam deriye ilaç, krem sürmek, her çeşit yakı, sigara bandı, tokluk bandı koymak orucu bozmaz.

Yapılan iğnelerin, serumların orucu bozduğu açıkça bildirilirken, (Bozmaz) diyenlere itibar etmemelidir.

İmam-ı Rabbânî hazretleri (Allah'a şükretmek, Ona inanıp, emir ve yasaklarına riayet etmekle olur) buyuruyor.

Allah yolundaki mümine isabet eden her yorgunluk, hastalık, sıkıntı, üzüntü, keder, hattâ ayağına batan diken bile, günahlarına kefaret olur.