M. Necati Özfatura

Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 171 milyar metreküp depolama kapasiteli 1.165 adet baraj ve gölet işletmeye açıldı. Atatürk, Keban, Karakaya, Altınkaya ve Oymapınar gibi barajlar dünyanın en yüksek ve büyük barajları arasında yer almaktadır. Son yıllarda Deriner, Ermenek ve Çine barajları hizmete açılmış olup bu barajlarda dünyanın sayılı büyük ve yüksek barajları arasındadır.

Kılıçdaroğlu "adalet" maskesi altında ABD liderliğinde emperyalist güçlerin ve Türk devletinin ve Türk milletinin düşmanları adına ve kendisini kaset kumpası ile o makama getirenlerin emri ile yürüyor.

Şu anda Türkiye’ye karşı dışarıda ABD, içeride ise Kılıçdaroğlu liderliğinde "postmodern" bir savaş açılmıştır!.. Bunu göremeyenler ya da görmek istemeyenler vebal altındadırlar. Trump iktidarı çifte standartlı olup ikili oynamaktadır. DEAŞ ile mücadele maskesi altında yüzlerce tır ağır silahı PYD ve YPG’ye göndermektedir. (Tabii bu silahlar dolaylı yollardan PKK’ya verilmektedir.) Ama öte taraftan kargo helikopterlerine doldurduğu silahlarla da sözde mücadele ettiği DEAŞ’ı silahlandırıyor!..

Ülkenin huzura ihtiyacı varken ikinci Gezi felaketini isteyen güçler, Kılıçdaroğlu’nu yürüttüler.

Şu anda ABD liderliğinde, Avrupa Birliği, bazı İslam ülkeleri ve içimizdeki hainler Türkiye’ye karşı post- modern bir savaş açmışlardır. İçimizdeki bazı gafiller hâlen gaflet içindedirler. Katar’a ambargo, ABD’nin PYD ve YPG’ye yüzlerce tır silah verişi, Rakka’daki danışıklı dövüş, Kılıçdaroğlu’nun Berberoğlu’nu bahane ederek terör örgütleri ile beraber yürüyüşü ve diğerleri bu savaşın birer parçasıdır.

Son 200 yıldır Osmanlıda ve cumhuriyet devrinde birbirini takip eden siyasi, askerî, ekonomik, sosyal ve ahlaki bunalımların arkasında Siyonizm ve onun taşeronu küresel sermaye çetesi vardır.

​1923’ten bu yana CHP’nin bu ülkeye hayırlı bir hizmeti olmamıştır. Kültürde, dinde (inançlarda) dilde, hülasa milleti millet yapan değerlerde reform yapılmaz. CHP İngilizlerin isteği ile Türkiye Cumhuriyeti için yüzde yüz hezimet olan Lozan’ın İngiliz Lordlar ve Avam Kamarasında tasdiki uğruna 1000 yıllık Türk-İslam medeniyetini yıkmıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Katar’a yapılanları doğru bulmadığı”nı açıklamıştır. Trump çekinmeden “ABD’nin borçlarını Körfez ülkelerine ödeteceğim” demiştir. Katar’ı dışlayanlar zillet içinde ve Trump’ın emrindedirler. İslamiyetin ve Müslümanların en azgın düşmanı ABD ve İsrail’dir. Düşmanlıklarını Müslümanları kullanarak yapıyorlar. Stratejileri “İslamı İslamla savaştır. Müslümanı Müslüman ile kırdır. Savaşları devletler arası değil, bir ülkedeki gruplara yaptır!..” Türkiye’nin Katar’ın yanında yer alması Trump fitnesinin hezimeti oldu. Türkiye’nin ilk adımını Pakistan, İran, Rusya takip etti. Türkiye Katar’a asker gönderme kanun teklifini hemen gündeme getirdi ve kabul edildi.

16 Nisan referandumu ile ekonomideki durgunluk, tereddüt ve bekleyiş sona erdi. Ve Siyasi istikrar, ekonomik istikrarın itici gücü oldu. Ve ekonomik istikrar ile 2017 yılının ilk yarısında üretim, ihracat, turizm, borsa 2016 yılına göre rekor sayılacak oranda gelişti.

İslamiyetin ve Müslümanların amansız düşmanı Trump, S. Arabistan ziyareti ile Orta Doğu’da yeni bir fitnenin ateşini yaktı. Orta Doğu’da Sünni cepheyi böldü. Sünni-Şii çatışmasının fitilini ateşledi.

Trump seçim kampanyasını İslamiyet ve Müslüman düşmanlığı “İslamofobi” üzerine inşa etti. S. Arabistan iktidarının Trump’a gösterdiği aşırı maddi ve siyasi destek İslamiyete ihanet ve Müslümanlara hakarettir. İslam düşmanı Trump Riyad’ı ziyareti ile Körfez ülkeleri arasına fitne soktu. S. Arabistan Türkiye’ye 2 milyar dolarlık savaş gemisini iptal ederken ABD’ye 120 milyar dolar silah siparişi verdi. Kaldı ki, ülkenin depoları silah ile doludur ve çoğu kullanılmamaktadır.

Trump iktidarı Orta Doğu’da DEAŞ ile mücadele yalanı ve maskesiyle Türkiye’ye karşı PKK ve onun Suriye’deki kolu olan PYD-YPG’yi kullanarak bir savaş açmanın hazırlık safhasındadır. Güneydoğu Anadolu’da yüze yakın mağarada ele geçirilen silahlar PYD’ye verilen silahlarla aynı seri numarasına sahiptir. Önce 100 tır sonra 75 tır dolusu silah aslında PKK içindir. Rakka bahanedir. NATO üyesi olan ABD aynı ittifakın üyesi Türkiye’nin düşmanıdır. Biz masada söylenen yaldızlı sözlere değil sahadaki faaliyetlere bakarız. PKK’yı kuran ve 90’lı yıllarda dağılmak üzere iken yeniden para, silah ve siyasi destek ile himaye eden ABD’dir. Kandil bile bunu defalarca itiraf etmiştir. Yalnız ABD değil başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri de PKK’nın safındadır. Silah başta olmak üzere her türlü desteği yapmaktadırlar.

ABD’de sadece New York şehrinde 60 bin kişi evsiz sokaklarda yaşamaktadır. Bunlardan esirgenen maddi destek 100 tır dolusu silah olarak terör örgütü YPG’ye veriliyor. Çünkü bu terör örgütü ile İsrail’in adına “ikinci İsrail” kurulmak isteniyor. Obama iktidarında S. Arabistan-ABD münasebetleri son derece kopuk hatta kötü idi. Obama rejimi Orta Doğu’da İsrail adına Sünni-Şii çatışması için Irak’ı ve Suriye’yi, İran’a “Anahtar teslimi” verdi. Trump iktidarı İsrail için tehlike olan Pers emperyalizmine karşı S. Arabistan ve Mısır ve diğer Arap ülkeleriyle bir Sünni ittifak peşindedir.

Siyonizm ve onun emrindeki ABD dünya barışının gerçek düşmanıdır. Dünyadaki bütün terör örgütlerini kuran, destekleyen ve yönlendiren ABD’dir. İkiz Kulelerin yıkılışından bu yana ABD’nin tek silahı terördür. DEAŞ denilen ve İslamla ilgisi olmayan bu katiller sürüsünü Obama ve Suudiler kurmuştur. (ABD’de seçim öncesi Trump’ın itirafı) DEAŞ’ı kuran da onunla mücadele maskesi ile Orta Doğu’yu kan ve gözyaşı gölüne çeviren de ABD’dir. Kızılderili katilleri, soyguncu ve haydut Amerikalıların nesillerinin genlerinde kan dökmek olmazsa olmaz özelliğidir.

ABD’nin sözlerine asla güvenilmez. Suriye politikasında 3 defa görüş değiştirmiştir. Geçmişte Obama Kahire’de söylediğinin tam tersini yaptı. Demokrasiden bahsetti. Mısır’da darbeyi Suriye ile Irak’ta iç savaşı, Türkiye’de 15 Temmuz başta olmak üzere Gezi olayları, 17-25 Aralık yargıda darbe teşebbüslerini desteklemekle kalmadı onların organizasyonlarında başrolde ve "üst akıl" durumunda oldu.

Dünyada cereyan eden siyasi hadiselerin perde arkasını bilmeden anlamak zordur. Dünyadaki klasik savaşların, iç savaşların, darbelerin, ekonomik krizlerin ve bütün bunalımların arkasında tek bir üst akıl vardır.

NATO’nun karşısında geçmişte Varşova Paktı vardı. Ama NATO devam ediyor. Soğuk savaş sona erdi ama NATO bir nevi siyasi değneklerle yoluna devam ediyor.

Bilim Tarih ve Medeniyet Tarihçisi Will Durant ve Thomas Arnold’un “Garbın İslamdan Öğrendikleri” adlı eserinde yazdığı üzere geçmişte 300 bin kişilik Cengiz’in ordusu 10 milyon Müslümanı katlettiği gibi İslam medeniyeti ile varlıkları ve eserleri tahrif edildi.

Başbakanın ifade ettiği gibi ABD’ye savaş açacak değiliz. Ama YPG ve PKK ile mücadele devam edecektir. YPG-PYD krizi Washington’da çözülür mü bilemem, ama ABD Türkiye’yi kaybeder. Türkiye Rusya ve Çin’e yaklaşır.

Türkiye’nin Suriye ile 911 kilometre sınırı vardır. Bu emperyalist güçler sınırımızda tehlikeli oyunların peşindedirler.