Nuh Albayrak

Merhaba, ABD Savunma ve Dışişleri Bakan Yardımcılarının Türkiye ile ilgili açıklamaları geçen haftanın konusu oldu. Wolfowitz ve Grossman'ın 'sivri' beyanları kadar, Türk gazeteciler M. Ali Birand ile Cengiz Çandar'ın 'niçin bu mülakatı yaptıkları' da tartışıldı.

Merhaba, Olaylara 'sıfır numara' gözlükle bakmak ve bir 'düz ayna' gibi okuyucuya yansıtmak özellikle bizim savunduğumuz ve yıllardır uyguladığımız bir ilkedir.

Merhaba, Türkiye, vatana-millete ve bütün insanlığa hizmet için kurulmuş bir gazetedir. Yayına başladığımız 22 Nisan 1970'ten beri -ne pahasına olursa olsun- bu ilkeleri titizlikle uyguladık. Doğru ve objektif haberciliğimiz sayesinde, en büyük sermaye olan 'güven'i kazandık ve koruduk.

Merhaba, AB'nin 'patronları' arasında geçen ve Türkiye'nin, 'ağzıyla kuş tutsa' üye olamayacağını gösteren 'gizli' konuşmaları yayınlamıştık.

Merhaba, Yıllar süren ambargo ile sarsılan ve şimdi de Bağdat'a hapsedilen Irak'la, 'uzay'dan 'füze'ye her imkanı kullanan ABD arasındaki savaş üçüncü haftasını da doldurmak üzere...

Merhaba, Operasyonun kuzey bölümünü sadece Kürt gruplara dayandıran ABD, bu 'işbirliği'nin sarhoşluğuyla Türkiye'yi de çok kolay harcayarak yaptığı taktik hatası ile savaşa 'mağlup' başladı. Zira, daha tek kurşun atmadan tavır değiştiren bu liderler, 'zikzaklı' politika alışkanlıklarını tekrarlayarak sırayla, "Ben yokum" dedi. Talabani'den sonra Barzani'nin de desteğini kaybeden Amerikalılar şoke oldu.

Merhaba, Bizim işimiz 'haber' niteliği taşıyan gelişmeleri, önem derecesine mütenasip ölçülerde sayfalarımıza aktararak sizlere duyurmaktır. Yani manşeti ya da sayfanın tamamını bir olaya ayırmamız bu gelişmeyi onayladığımızı göstermiyor.

Merhaba, Siyasi tarihimizde büyük puntolarla yerini alacak bir hafta yaşadık. Diğer ülkelerde örneği çok olabilir ama biz, genel başkan ve başbakandan oluşan ortak yönetime pek alışık değiliz.

Merhaba, Geçen hafta yine tezkere ve savaşla uğraştık. 'Vekiller vize vermeyince, "Tezkere faturası" millete kesildi ama bu 'davetsiz misafir' yine de bizimle kaldı. Hem savaş için "Sevkiyat tam yol" aldı hem de ikinci tezkere planları başladı.

Merhaba, 'Perşembe'nin gelişini on gün önce ilan eden "Tezkere krizi" başlığımız, her geçen gün biraz daha pekişti... Hatta, Ankara'daki gelişmelerin sık sık akla getirdiği bu başlığın cazibesine dayanamayan bazı gazeteler bizden 4-5 gün sonra da olsa aynı manşeti tekrarlamak zorunda kaldılar. Bu arada biz, vak'anın, 'kriz' safhasını çoktan geçerek, AK Parti'nin birlik ve beraberliğini tehdit eden bir "Tezkere sancısı" halini aldığını duyurarak yine bir adım önde gitmeyi başardık. 'Tezkere'si bol başlıklar...

Merhaba, Bütün dünyanın 'savaş' dediği, "savaş" denince de akla Türkiye'nin geldiği bir hafta geçirdik. Ankara'nın, "Ya savaşsız bir çözüm bulunsun veya operasyon meşru bir zemine otursun, bizim zararlarımız da telafi edilsin" gayretleri, ABD tarafından basit bir çıkar pazarlığı gibi yansıtıldı.

Merhaba, Bayram haftasını geride bıraktık... Gerçi, bizler için diğerlerinden bir farkı yoktu... Yazıişleri'nden Teknik Servis ve Ofset'e kadar bütün birimler yine görev başındaydı.

Merhaba, Geçen hafta, bütün gayretlerimize rağmen, 'savaş'tan uzak bir gazete yapamadık. Çünkü, Washington'dan yola çıkan operasyonun ayak sesleri, Ankara'ya kadar gelmişti. "Savaşta yerinizi almakta geç kalıyorsunuz" eleştirileri pahasına, barışçı çözümü zorlayan Başbakan Abdullah Gül bile, "Günah bizden gitti" dedi ve 'maalesef' savaşın çok yakın olduğunu haber verdi.

Merhaba, 'Zoraki gündem' bu hafta da hakimiyetini sürdürdü. Bütün dünyanın (ABD hariç), "Savaşa hayır" feryatlarına rağmen, medyanın baş misafiri yine 'savaş' oldu.

Merhaba, Başbakan Abdullah Gül başta olmak üzere bütün yetkililer, Irak'ta barışçı bir çözüm ararken, bizlere de 'savaş'a göre plan yapmayıp 'işimize bakmamızı' tavsiye ediyorlar. Bu çerçevede, en etkili çevrelerden biri olan medyanın da barıştan yana tavır takınmasını istiyorlar. Çünkü, kendi toplumu tarafından kabul görmemiş olan bir çabanın uluslararası platformda sonuca ulaşmasının mümkün olmadığını biliyorlar.

Merhaba, Okuyucunun isteklerine duyarlı davranmak, yayın hayatımız boyunca hiç aksatmadığımız prensiplerimizden biridir. Bu çerçevede sunmaya hazırlandığımız iki hizmeti sizlere müjdelemek istiyoruz.

Merhaba, Başbakan Abdullah Gül, gazetelerin genel yayın müdürleriyle görüşmüştü ya... Genel bir bilgilendirmeden sonra sözü, Irak ile ilgili haberlere getiren Başbakan, geçen hafta bu köşede yaptığımız değerlendirmeyi lisan-ı münasiple tekrarlamış....

Merhaba, Siz bu satırları okurken biz de geçen hafta müjdelediğimiz yepyeni bir Türkiye'nin son rötuşlarını yapıyor olacağız. "Daha güzel bir gazete" niyetiyle yaptığımız yenilikleri yarın takdirlerinize sunacağız ve fikirlerinizi alacağız.

Merhaba, Malum, artık yeni gündemimiz Irak... Medyaya bakarsanız harekat belki yarın, belki yarından da yakın...

Merhaba, Geçen hafta yaşadığımız iki önemli olay bizi; daldığımız Avrupa hayallerinden uyandırarak tekrar 'milli gerçeklerimiz'le yüz yüze getirdi...