Nuh Albayrak

Merhaba, Bizim meslekte 'bugün' aslında 'dün'dür... Yani bizler zamanı, hep bir gün önceden yaşarız. Büyük bir heyecanla sayfalara yerleştirdiğimiz en taze gelişmeler bile okuyucuya ulaştığı zaman 'dünkü' durumuna düşer. Bu yüzden gazetecilikte, gelişmelerin nereye doğru gittiğini, sonucun ne olacağını görebilmek yani; haberi 'koklayabilmek' çok önemlidir.

Merhaba, Bütün dünyanın dikkatini Türkiye'ye çeviren Milli Takımımız'ı; "Muhteşem" 'final'den sonra İstanbul'da bağrımıza bastık. Tabii ki hemen hepimiz, "Neden aynı başarıyı diğer alanlarda gösteremiyoruz" diye düşündük.

Merhaba, Bu sütunlardan bir süre önce müjdelediğimiz 'yeniden başlayan' canlılık devam ediyor... Her türlü zorluğa göğüs geren, şartlar ne olursa olsun görevini en iyi şekilde yaparak çok çetin bir sınavı başarıyla geçen ekibimiz şimdi yeni başarılara imza atma hazırlığında...

Merhaba, Başlık; ilk anda sizi şaşırtabilir ama Türkiye ailesine yeni katılan okuyucularımıza hitap ettiğimizi belirtirsek problem kalmaz sanırım...

Merhaba, Türkiye, haftaya heyecanlı başladı... "Koalisyon liderlerinin hastahane odasında biraraya geleceği" açıklaması, kamuoyunda bazı beklentilerin doğmasına sebep olmuştu. Hatta toplantı saatinden bile anlamlı yorumlar çıkarılmıştı.

Merhaba, Bize göre en iyi promosyon, okuyucuya kaliteli bir gazete sunabilmektir. Bunun dışındaki gayretler, ancak geçici tiraj artışları sağlayabilecek olan; saman alevi türü parlamalardır. Kaldı ki; bugün yaşanan 'sertifika furyası'nda, hangi gazeteyi aldığını dahi tam bilmeden, "Filan seti veren gazeteden istiyorum" şeklindeki tercihler, o gazete için çok fazla bir şey ifade etmemektedir. Zira, bu şekilde alınan gazetelerin kaderi okunmadan bir köşeye bırakılmaktır.

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, "Seçim kararı ekonomiyi etkilemez" açıklaması ile ufukta "Seçim göründü". Gerçi daha seçim sendromu şöyle dursun; 'küçük' bir rahatsızlığa bile tahammül edemeyerek "Ecevit şoku"na giren piyasalar, Başbakan'ın tansiyonuna göre zikzaklar çizerken büyük fırtınaları sarsılmadan nasıl atlatacağımız doğrusu merak konusu...

Biz, dürüstlüğü esas alan bir gazeteyiz. Hiçbir sebep, doğru olmayan bir haberi yayınlamamızı sağlayamaz. Ancak, bütün iyi niyetimize rağmen, bizim dışımızdaki sebeplerden dolayı bazen biz de hata yapabiliriz. Yani 'yalan' haber bizim semtimize yaklaşamaz, ama baş döndüren bir süratle cereyan eden gazetecilikte 'yanlış' haber kullanmamız mümkündür.

Bu ara hep gazetemize verilen ödüllerden ve 'ödül gibi' anketlerden bahsediyoruz. Nitekim, son ödülümüzü de Genel Yayın Müdürümüz Resul İzmirli, üst düzey katılımlı bir törenle aldı. Ödül almak, bir basın kuruluşu için 'sıradan' şeylerdir. Ancak bunlar çok farklı... Çünkü, bu ödüllerin gerekçesi, gazetemize duyulan 'güven'dir.

Bugün BİAK (Basın İzleyici Araştırmaları Kurulu) tarafından koordine edilen TAYLOR-NELSON-SOFRES PİAR konsorsiyumunun 10 bin kişiyle yüz yüze görüşerek gerçekleştirdiği bir araştırmanın sonuçlarını aktaracağız.

Merhaba, Gazeteler, uyguladıkları yayın politikalarına göre değerlendirilir. Yıllardır sorumsuzluğun hakim olduğu bir âlemde, ülke ve millet menfaatlerini her şeyin önünde tutan objektif yayıncılığımızla, medyanın tekrar itibar kazanması için gayret sarfediyoruz.

Merhaba, 'Ailemiz'le ilgili gelişmeleri paylaştığımız bu sütunda, her hafta ayrı bir 'dünya belgeseli' özetleniyor adeta... Yerkürenin yüzyıllardır şahit olduğu gibi, aynı köşede; bir paragrafta, yeni doğanları haber verip içinizde tatlı meltemler estirirken, bir sonraki paragrafta da ayrılıktan dem vurup taziyeler diliyoruz. Bu hafta bunlara ilaveten bir 'vuslat' ümidini de sizlerle paylaşalım istedik...

Merhaba, Baharla birlikte bizde de hareket başladığını söylemiştik. İşte, yeni bir hizmetimizi daha müjdeliyoruz. Gençlerimize; hayatlarının en önemli virajında kılavuzluk yapacağız.

Merhaba, Türkiye, sıradan bir isim değil, sevgiyle dolu bir kalbin, Türkiye'ye hizmet aşkının adıdır. 32 yıldır, Anadolu'nun gözü-kulağı olan yayın anlayışımız bunun en açık ispatıdır. "İstanbul'a kar yağmayınca Türkiye'ye kış gelmez" dedirten, lüks plazalardaki 'sırça saray' yayıncılığından hep kaçındık. Her baskı bölgemizi ayrı bir "merkez" haline getirerek, mahallinden yapılan yerel habercilikte yıllarca ulaşılamayacak rekorlara imza attık.

Merhaba, 22 Nisan bizim doğum günümüz... Bu tarih, İhlas ailesinde her yıl farklı bir coşku ve sevinci beraberinde getirir. Ya yeni projelerin startı verilir veya ulaşılmış hedeflerin kurdelesi kesilir.

Merhaba, Gazeteciliğin asıl sermayesi 'sevgi'dir... Hemen her meslekte olduğu gibi bizde de sürekli başarının şartı, işini ve birbirini seven bir ekibin mevcudiyetidir. 'Yöneticinin şerrinden emin olmak için' gösterilen hassasiyetin kimseye faydası olmayacağı inancındayız. Aksine, yöneticilerin birer 'arkadaş' olmayı becerebildiği ama aynı zamanda herkesin sorumluluğunun bilincinde olduğu bir iş ortamından yanayız.

Günlerdir fütursuzca devam eden ve bizzat İsrailli bakanları bile "Katliam itirafı"na mecbur bırakan Ortadoğu'daki 'milenyum vahşeti' ile yürek yakan "Memleketten manzaralar" arasında manşet tercihinde zorlandığımız bir hafta geçirdik.

Merhaba, Bu hafta "Bizden" unutulmaz bir simadan bahsedeceğiz sizlere...

Merhaba, Filistin topraklarında ikinci haftasına giren 'can pazarı'nı detaylarıyla sizlere aktarıyoruz. Olanları, "Filistinli ölüyor, İsrail oyalıyor, dünya ağırdan alıyor" şeklinde tek cümlede özetlemek mümkün.

Merhaba, Spor Servisimiz, genç ve dinamik bir kadrodan oluşuyor. Gazetemizin hemen her biriminde olduğu gibi orada da mevcut olan samimi ortam, rakipler karşısındaki en büyük avantajımız. Ayrıca, 'takım'daki her 'oyuncu'nun, hücrelerine kadar özümsediği, "Hiçbir olumsuzluk, başarıyı engelleyemez" prensibi; her türlü şeraitte ipi bizim göğüslememizi sağlıyor. Yönetimde istikrar ise başarının da sürekli olmasını sağlıyor.