Nuh Albayrak

Merhaba, Bir yanda "Kriz bitti" tartışmaları yapılırken diğer yanda (resmi kayıtlara göre) nüfusunun yarıdan fazlası geçinmekte zorlanan bir ülkede yaşıyoruz. "Sanki savaş yılları"... Nitekim, farklı birçok dramı özetleyen "Yürek yakan tablo" manşetimiz, Türkiye'nin genel manzarası gibiydi. Kiminin 'işsiz' kiminin ise 'maaşsız' süründüğü; krizin bile adaletsiz bölündüğü memleketimizde yüreğinizi dağlayacak manzara o kadar çok ki...

Merhaba, Yayın grubumuzdaki işbirliği artarak devam ediyor... Genel Yayın Müdürümüz Resul İzmirli'nin İş Dünyası'yla başlayan TGRT'deki 'Made in Türkiye' programlar serisi, hafta sonlarınızı 'ihya eden' Selin Dilmen'le Hoş Saatler ve Ziya Osman Açıkel'in sunduğu Ekonomi Kulisi ile devam etmişti.

Merhaba Gazetelerin birinci sayfalarında, dış politika ağırlıklı manşetler çoğunluktaydı bu hafta... Son 6-7 günün manşetlerini tekrarlamak gibi bir niyetimiz yok. Ama, birkaç başlığımıza dikkat çekmek istiyoruz. Zira, Türkiye açısından çok önemli olduğunu düşündüğümüz bu gelişmeler, gazetemizden başka yerde 'haber' olarak değerlendirilmedi(!)

Merhaba, 'Karışık' gündemli bir hafta geçirdik. Ama, bu hafta sayfalarımızda daha sık rastladığınız Ortadoğu haberlerimize dikkat çekmek istiyoruz...

Merhaba, 'Bizim için haber, yaşananlardır' anlayışımızın gereği olarak, dar gelirlinin, krizle birlikte dayanılmaz bir boyuta ulaşan geçim derdini sık sık gündeme getirmekteyiz. Aile düzenini tehdit eder boyutlara ulaşan bu 'kara delikler'i ısrarla sayfalarımıza taşımamızın sebebi, vatandaşlarımızın yaşadıklarını içimizde hissetmemiz, daha açık bir ifade ile bizim de aynı hayatı yaşamamızdır.

Merhaba, Biraz iç, biraz dış kaynaklı haberlerin öne çıktığı bir hafta geçirdik. Defalarca patlayan ama yine geri sayım görüntüsü veren "Ortadoğu yine barut gibi"... Yıllardır devam eden 'kedi-fare' oyununda yine öfke tırmandı ve Filistinli siviller evinde bile rahat oturamaz hale geldi. Umarız, "Durdurun bu kanı" çağrılarımız yine sonuçsuz kalmaz.

Merhaba, Felaketler ve krizler, aslında çok iyi bir öğretmendir. Yaşadığımız jeolojik ve ekonomik depremler bize, komşularımızla iyi geçinmeyi, 'ülke için seve seve' fedakârlık etmeyi öğretmedi mi? Bizde de 'aile fertleri', yaşadığı zorluklar nisbetinde birbirine yakınlaştı.

Merhaba, Basındaki darbımesellerden biri de, "İstanbul'a kar yağmayınca medyaya kış gelmez" sözüdür. O hesap, haftalardır hemen her gün bir yerler sallanıyordu ama çoğu haber bile olmuyordu. Marmara 4.8'le sarsılınca deprem yine 'gündem'e oturdu. İlgililer, hazırlıkları tekrar masaya yatırdı.

Merhaba, Bir yıldır yolunu gözlediğimiz 'iki ulu misafir'i getiren özel bir haftayı geride bıraktık... Evet bu günler, herkesin; son derece önemsediği hac ve kurban bayramını içinde barındırıyordu.

Yarın bizler yine haber peşinde koşacağız, operatör sayfasını yapacak, matbaacı 'bayram haberi'ni basarak bayram geldiğini anlayacak. Dağıtıcılarımız yarın yine şafak sökmeden kalkacak ve kendini 'kimsesiz' sokaklara atacak.

İslamiyet'in, terörle ve teröristle hiçbir ilgisinin olmadığının daha da pekiştiği Medeniyetlerin Buluşması Zirvesi'yle "Barışa köprü olduk" Toplantıyı gazetemiz adına izleyen ve bazı önemli temsilcilerle görüşen Dış Haberler Müdürümüz Hayrettin Turan da Türkiye'nin, bu organizasyonla insanlığa sağladığı katkıya dikkat çekti.

Merhaba, Milletçe yakından tanıdığımız bir "Kâbusun dönüşü" ile girdik haftaya... Dondurucu soğukla katmerlenen "Büyük acı"nın yaşandığı Afyon'a ve Afyonluya sayfalarımızı açtık; yaşanan büyük drama köprü olmaya çalıştık. Hafta boyunca bölgeden aktardığımız gelişmelerin yanı sıra, farklı konulardaki iki önemli manşetimize dikkat çekmek istiyoruz.

Merhaba, Sizlere daha iyi bir gazete hazırlamak için herkesin bütün gücüyle çalıştığı merkez mutfağımızdaki bazı değişikliklerle ilgili kısaca bilgi vererek başlayalım istedik ilk hafta arası sohbetimize...

Merhaba, Gerçi Genel Yayın Müdürümüz daha önce taşınıp size "merhaba" diye seslendiği bu köşenin 'kullanma kılavuzu'nu açıkladı ama biz yine de kendi notumuzu hatırlatalım...

Merhaba, Gazetecilik açısından verimli bir haftayı daha geride bıraktık. Bir yandan; milletimizi canından bezdiren uygulamaları ilgililerin dikkatlerine sunduk. Bir yandan da daha önce gündeme getirdiğimiz aksaklıkların düzeltilmesi için atılan adımları müjdeledik.

Merhaba, Bu iddialı söz bize ait değil... Başbakan'ın, ABD'ye gitmek üzere yola çıktığı gün, birinci sayfasına, seçme 9 elemanını dizen bir gazete, bu fotoğrafları birleştiren dişi banda da, "Ecevit'in ABD gezisi böyle izlenir" diye yazmıştı.

Merhaba, Bütün yorgunluğumuzu gideren bir 'müjde' ile başlamak istiyoruz bu haftaki sohbetimize... Başlık karakteri ve sayfa düzeni başta olmak üzere görüntü ve muhtevada yaptığımız değişiklikler de çok beğenildi ve "Bütün sayfalar okunacak hale geldi" değerlendirmesi yapıldı.

Merhaba, Milenyum şarkılarıyla girdiğimiz 2000'li yılların daha başında kâbusla uyandık. Krizden krize düşen Türkiye; dünyanın öbür ucundaki hapşırıktan virüs kapar hale geldi. Plân program rafa kalktı, hükümet 'günü kurtararak' bu yılı da atlattı.

Merhaba, Bazı meslekler fedakârlık ister... Gazeteci iseniz durum biraz farklı... O zaman sadece sizin değil, bütün ailenizin fedakârlıkta bulunması gerekir. Bu bir kamu görevidir, keyfi hareket edemezsiniz. Yani gazetecilikte, "Bugün erken kapatalım" diyemezsiniz. Veya kapıya, "Cenazemiz var, kapalıyız" diye bir not da yazamazsınız.

Merhaba, 'Büyük' olduğunu iddia eden bazı gazeteler manşetlerini, (nataşalı ilaç kampanyaları gibi) 'büyük' işlere ayırınca vatandaşın dertlerini dile getirmek yine bize düştü. Normali de buydu...