Nuh Albayrak

Merhaba, Sizlere hatasız bir gazete sunma hedefimizde belli bir noktaya geldiğimize inanıyoruz ve bu konudaki gayretlerimizi zaman zaman sizlerle paylaşıyoruz.

Merhaba, Literatürümüzdeki "Keyfiyet, kemiyetten evlâdır" sözünü, "sayı değil, kalite önemlidir" şeklinde tercüme edebiliriz(!) Dilbilgisi dersinde değiliz ama bu haftaki konumuzu bu söz çok güzel özetliyor. Her biten yılın değerlendirilmesini yapmak usûldendir ya, biz de kendi değerlendirmemizi sizlerle paylaşmayı arzu ettik.

Merhaba, Geçenlerde havuzumuza bir haber düştü... Bir araçtan ürken koyunlardan biri aniden karşısına çıkan uçuruma yuvarlanınca diğerleri de onun peşinden sırayla uçuruma atlamış ve bütün sürü telef olmuştu.

Merhaba, Gazetelerin arka sayfalarının daha hareketli olduğu bir hafta geçirdik. Biz sözü ehline, Spor Müdürümüz Sadık Söztutan'a bırakalım: İsviçre maçlarının suratımıza çarptığı spordaki sistemsizliğimiz, büyüye büyüye Futbol Federasyonu'nun başını yemeye kadar gitti. Toplum olarak sporu sevmiyoruz. Kazanmayı seviyoruz.

Merhaba, Gazetelerin Ankara haber merkezleri, bünyenin kalbi gibidir. Ankara ekibi verimli ise kalbiniz sağlam demektir. Biz bu açıdan çok şanslı bir gazeteyiz.

Merhaba, Azerbaycan'daki seçimler dünyanın gündemindeydi... Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistan'daki devrimlerin hemen ardından seçimlere giden Azerbaycan'da, sokaklara taşan turuncu eylemler, dünya medyasını bu ülkeye taşıdı.

Merhaba, Gazetecilik zevkli bir meslektir. Gündemi yakalamak için yaşadığınız tatlı telaş ile günlerin, hatta yılların nasıl geçtiğini bilemezsiniz. Hele bir de bu mesleği, insanlara hizmet gibi ulvi bir gaye için icra ediyorsanız, bu lezzet kat kat artar. Ama aynı zamanda da 'zor' bir iştir gazetecilik...

Merhaba, Geçen hafta Türkiye 'spor'u, spor camiası ise 'Türkiyespor'u konuştu. Yaşananları Spor Müdürümüz Sadık Söztutan'dan dinleyelim: Gazetelerin spor sayfaları, mesleklerinin doğal heyecanı içinde, daha çok da üç büyük kulübün peşinden koşturup dururlar.

Merhaba, Bir 'hilkat garibesi' olarak doğan ve 'Yüksek Öğretim Kesimi'ni -yani kendisini- dahi memnun edemeyen YÖK, hemen her dönemde ana muhalefet partisini gölgede bırakan siyasi çıkışlarıyla dikkat çekiyor. Üniversitelerin gelişmesini sağlamak için kurulan YÖK aksine, yaptığı 'ucuz kahramanlıklar'la diyalog ortamını katlederek üniversitelere 'pranga' oluyor.

Merhaba, Pakistan'daki felaketzedelerin yanlarında gördüğü ilk yardım ekibi Türkler oldu. Hemen ardından Kızılay'ın öncülüğünde başlayan yardım ve katkılar, daha sonra Bakanlar Kurulu'nda alınan, "Gereken her şey yapılsın" kararı ve başta Silahlı Kuvvetler olmak üzere birçok kurumun başlattığı kampanyalarla, bütün Türkiye'yi ihtiva eden bir seferberliğe dönüştü.

Merhaba, Yıllardır süren AB yolculuğumuzda son dönemde 'gaza yüklendik' ve 'Avrupa seviyesi'ne ulaşmak için hemen her alanda çok önemli düzenlemeler yaptık. Ancak AB ile ilk ciddi 'yakın temas'ımız öncesinde gördüğümüz 'mızıkçı' davranışlar, bizi Avrupa'nın seviyesi hakkında ciddi tereddütlere sevketti.

Merhaba, Bizim kuşak, 70'li yılları çok farklı hatırlar... Her gün 'geri dönememe' endişesiyle gittiğimiz üniversite denilen 'arena'lardaki korku dolu hatıralarımızın izleri o kadar derin ki, aradan 30 yıl geçmesine rağmen silinmedi ve hiç silinmeyecektir.

Geçen hafta, terör sanıklarına kendileri 'ceza vermek' isteyenlerden bahsetmiş ve bu teşebbüsün, can çekişen terör için 'can simidi' anlamına geleceğini söylemiştik.

Zorlama bazı eylemlerle çöküşünü yavaşlatmaya çalışan terör örgütü PKK'nın, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını görmemesi mümkün değil.

ÖSS sonuçları açıklandı, üniversite hayali gerçekleşmeyenlerle 'ilk defa milli olacaklar' için yeni bir heyecan başladı. ÖSS'nin bu yıl farklı bir formatta gerçekleşecek olması, hazırlık dönemine de yeni bir heyecan getirdi.

Org. Başbuğ, medya yöneticilerine, "insan haklarına saygı gösterilmeden yürütülecek bir terörle mücadeledenin sadece terör örgütlerine yarayacağını ama kanuni boşlukların da işlerini zorlaştırdığını" söylemiş ve "Batı'daki terör kanunlarında belirlenen yetkiler bizim için kafidir" demişti.

Geçen sohbetimizde medyanın teröre etkisinden bahsetmiş, "Terör, halkta korku ve yılgınlık uyandırarak hedefe ulaşma biçimidir.

Bu köşede defalarca gündeme getirdik... Terör, halkta korku ve yılgınlık uyandırarak hedefe ulaşma biçimidir. Dolayısıyla, kamuoyuna yansımayan eylem, ne kadar büyük olsa da teröristler için 'yok' demektir. İşte bunun için, Türkiye'deki terörün en büyük 'suç ortağı' medyadır.

Şehirlerdeki yoğunluğun Anadolu'ya ve sahillere kaydığı yaz ayları, yazılı basının 'ölü' sezonudur.

Türkiye'de terör tekrar tırmanışa geçti. Kimilerine göre, "Dış politikada yaptığımız bazı değişiklikler terörü hortlattı" ama asıl mevzumuz bu değil.