Öcal Uluç

Bana kalırsa, değil 5 yıla, 5 aya bile bırakmadan, Fatih Terim Galatasaray Başkanlığına gelmelidir!..

Taaa 50’li yıllarda lisesinde okuduğum Antakya’dayım. Akşamüzeri ile gece arası bir zamanda saat 18.50’de, kaldığım otelin TV salonuna indim, millî maçı seyretmek için… Kocaman bir TV ve karşısında koltuklar, onların önünde sehpalar… Kentin en büyük otellerinden birinin yöneticileri, müşterileri için, millî maçı seyrederken verilebilecek hizmeti, hizmet edecek genç dâhil, hazırlamışlar…

Gece yarısından sonra, Emirgân’daki “Gizli Kalsın” barına gidiyorsun, “öyle bir şey yapıyorsun ki”, gizli kalması mümkün değil…

Bu takım içten sabote ediliyor. Zira kadro ne kadar yetersiz olsa da, Comolli ve Cocu’nun kulakları çınlasın, kalite itibarıyla çok yanlış futbolcu seçimleri yüzünden, sarı-lacivertli takım ‘spor yazarlığı hayatımın en kötü Fenerbahçe’si’ hâline gelmiş olsa da, futboldan, takım olmaktan, mücadele etmekten bu kadar uzak bir görüntü vermesi imkansız gibi geliyor bana. Bu işte mutlaka bir iş var” diyordum, haftalardır, Fenerbahçeli arkadaşlarıma ve dostlarıma…

28 Mart 2018 tarih 7103 sayılı “Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” Resmî Gazete’de yayımlanınca kulüp yöneticileri sevinmişlerdi.

Yeter artık Abdürrahim Albayrak yeter; Sen, alemi sersem ya da aptal mı sanıyorsun?.. Şimdi de kalkmış "Bizi Gomis yaktı" diyorsun; "Son dakikada gitti, santrfor alamadık" diyorsun; ayıp ve de utan!..

G.Saray'ın divan ve genel kurullarında yönetime yetkiden önce "Nasıl yönetici olunur" dersleri verilmelidir!..

Mustafa Cengiz Başkan, önünde Dursun Özbek örneği varken, yetki avcılığına çıkıp genel kurulda hüsrana uğradı…

Galatarasay'da bugün "hayati" bir olağanüstü genel kurul var; "Hayır" Galatasaray'ın kurtuluşunu, "Evet" Galatasaray'ın batmaya devam edişini simgeleyecek!..

Bunca zamandır bir Kulüpler Yasası’nı çıkaramamamız neyin göstergesidir? Bu işte suçlu, futbol dünyamızın bütün aktörleridir…

Fatih Terim’e sorularım var… Gencecik bir hoca seni satranç tahtasında nasıl oldu da mat etti?

Fenerbahçe, “en büyük yıldızı, Galatasaray kaçağı Hajrovic olan” bir takıma 14-1 yenilebilir miydi”; yenilebilirdi; zira Zagreb’de “Fenerbahçe yoktu”, felaket bir “Comolli / Cocu takımı” vardı ve ne yazık ki, o takımın futbolcularının sırtlarında da “sarı-lacivertli Fenerbahçe forması” vardı.

Adını yazmayacağım, ama “saçı başı ağarmış, en az 40 yıldır sahalarda, tribünlerde, ekranlarda, gazete sayfalarında gördüğümüz” anlı ve de şanlı bir yorumcumuz.

“Olağanüstü genel kurulu ertelemem” diyen Cengiz Başkan, anlaşılıyor ki, üyelerin açacağı iptal davalarını umursamıyor…

Şimdi soruyorum, bütün Galatasaraylılara… Yazacaklarımı dikkatle okusunlar ve de soruma, sorularıma verecekleri cevabı, iyi düşünsünler; zira “yeni bir yetki yolculuğuna çıkarılmak üzereler”, Allah yardımcıları olsun!..

“Takımlarda oynayan yabancı futbolcu sayısı”, Şenol Güneş Hocamızın, “kendisiyle ilgili gündemden sıkılarak, o gündemi değiştirmek amacı” ile söylediği “Yabancı sayısı fazladır” sözü, Futbol Federasyonu Başkan Vekili Ali Dürüst’ün de katılmasıyla, “futbolumuzu, kulüplerimizi, takımlarımızı ‘doğrudan” etkileyecek bir tartışmaya yol açtı ve “değişiklik / yapancı futbolcu sayısının azaltılması” ihtimalini futbolumuzun gündemine soktu.

Lucescu, laf ebeliğindeki hüneri kadar hüneri, takım tertip ve taktik organizasyonunda gösterebilse, şimdi 6 puanla grup liderliğini neredeyse garantilerdik…

Tarih; 14 Kasım 2015 / Yer; Türk Telekom Stadı Toplantı Salonu ve bu salonda Galatasaray Kulübü’nün olağanüstü genel kurulu var.

Mustafa Cengiz, TRT Spor’da kendince bazı konulara açıklık getirdi. Ancak bu açıklamalar, yönetim başarısızlığını örtmedi, ortaya koydu...

Hiç yüzleri kızarmadan “hâlâ UEFA bahanesinin ardına saklanmaya çalışanları” Galatasaraylılar unutmayacaklardır.