Öcal Uluç

Yıldırım o koltukta kalırsa futbol olarak saha içindeki hüsran, sezon sonunda puan cetvelindeki hüsran, tribünlerdeki hüsran sürecek…

G alatasaray ortak aklı, genel kurula hâkim oldu ve “Derin Galatasaray’ı ezerek”, kulübü “aydınlık bir geleceğe doğru” yola çıkardı!..

Yazımın başlığına bakarak, sakın “Ankara’nın, Gençlerbirliği ve Osmanlıspor gibi iki takımının birden aynı sezonda küme düştüğü için ağladığını yazacağımı” sanmayın!..

İki “nevzuhur”, bir “meshur”, bir de “maruf” aday var, ortada ve yarın sandıktan bu dört adaydan biri çıkacak, o çıkan aday da Galatasaray başkanlık koltuğuna oturarak, sarı-kırmızılı kulübü 3 yıl yönetecek; “üç” yıl!..

Galatasaray şampiyon oldu, kupa alındı, 21’inci şampiyonluğun kutlamaları yapıldı, 3 gündür spor sayfalarında, WEB sitelerinde, TV ekranlarında yazılan yazıldı, söylenen söylendi, peki bana ne kaldı?..

Türk futbol tarihinde “bugüne kadar yaşanmamış” bir gün yaşayacağız!..

4 aday var ve “hiçbiri” Galatasaray genel kurulunda kullanılan oyların yüzde 50+1’ini alamayacak; yani “azınlık oyları ile” seçilecek!..

Bir mail aldım, o maili, sporumuzdaki "daha acil ve güncel konuların yazılması" gerektiği için "bir hafta gecikme ile" ve de "aynen," noktasına virgülüne dokunmadan yazıma alıyorum. Alıyorum ki; benim de sözüm "ona göre" olsun!..

Koşuyordu, Okan Hoca, koşuyordu; “bitmek bilmeyen” bir koşuydu âdeta bu koşu, ekranda seyrediyordum; geçmek bilmeyen saniyeler ve saniyelerce sürdü. Maçın sonu çok yaklaşmıştı, takımı 2-1 galip durumdaydı ve 3’üncü gol gelmişti; “kupayı kucaklamayı neredeyse garantileyen” goldü, bu ve Okan Hoca koşuyor, koşuyordu!..

Enteresan tablolar, enteresan tesadüfler var futbolumuzda; haberi, manşeti bıraktım, yazı dizisi bile olur; ama nerede “yapacak gazeteci, yapan gazeteci?..” Mesela işte “şipşak” birkaç tanesi…

El ele vermeyerek, “el birliği ile” Dursun Özbek’i “yeniden Galatasaray Başkanı” yapacaklar, anlaşılan!..

Sabah gazetesinin düzenlediği Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu’nda “futbolumuzun neden bu durumda olduğunu, neden bu duruma düştüğünü ortaya koyan” konuşmalar, açıklamalar yapıldı. Bunları “bazıları” acı, “bazıları” ise “tüyler ürpertici” idi!..

Zamanında bıraksa heykeli dikilecek bir başkanken, hâlâ çıkıp “Beni son defa seçin” diyen birine güvenilir mi?

Galatasaray’da “gene” geldi çattı, seçim; son 5 yılda “iki defa, biri Ünal Aysal, öteki Dursun Özbek tarafından başa getirilen fetret devirlerinin sonuncusu” da ay sonunda bitecek ve sarı-kırmızılı kulüp, “ekonomik olarak en bunalımlı dönemlerinden birini yaşarken” inşallah “essah” bir yönetime kavuşacak!..

“Hatice Günay” Hanımefendi’nin öncülüğünde “sosyal medyada” bir kampanya başlatıldı; “Ali Dürüst başkanlığa aday olsun!..”

Beklenen oldu; Federasyondan eyyam kararı çıktı; “Böyle gelmiş böyle gidecek” sloganı bir defa daha futbolumuza damgasını vurdu.

Okuyucularımdan özür dilerim, spordan da, sporseverlerden de, yazıma “Kusacağım” diye başladığım için!..

Tablo bütün acılığı ile “çok uzun yıllardan beri” ortada, evet “çok uzun yıllardan beri” işte şimdi yazacağım tablo ortada ve bizler “Neden oldu, ne olacak” şaşkınlığı içinde “türlü çeşitli” sebepleri arıyor, tartışıyoruz.

"G.Saray’ın kadın basketbol takımı Avrupa’dan kupa getirirken, erkek futbol takımı avucunun içindeki kupa finalini tepti…"

Başkan Mustafa Cengiz Ada konusunda sessizliğini sonlandırmalı, ne yaptıklarını, ne yapacaklarını gür bir sesle ortaya koymalıdır…