Öcal Uluç

İstanbul'da "16 sayı farkla yendiği" Ulm'e, Almanya'da 21 sayı farkla 91-70 yenilerek, "ikili averaj avantajını" da kaybetti!..

Soruyorum; daha Fenerbahçeli Meireles ile ilgili "Tükürdü, tükürmedi" tartışmaları tazeyken, "benzer bir olayın kötü adamı olmak" ne demektir, "böyle" önemli bir derbide, üstelik "takımın galip iken", küçük kardeşin yaşında bir oyuncunun "oyununa gelip", kırmızı kart görmeye kadar işi uzatarak, onunla dalaşman ne demektir?..

Sneijder'i al, Drogba'yı getir, Kaka'ya talip ol, Belhanda için uçak tahsis et, Robinho bombasını patlat!..

Sevgili Abdullah Kiğılı'nın derdi büyük; "Galatasaray Sneijder'e bu kadar parayı nasıl öder, UEFA kriterleri ne olacak? Galatasaray bu kriterlerle ilgili denetimlerden nasıl geçecek, bir futbolcuya bu kadar para verilir mi?" anlamına gelen açıklamalarla sarı-kırmızılı kulübün başkan ve yöneticilerini uyarıyor!..

Turgay Renklikurt Hocam'ın Çarşamba günleri Alem FM Radyosu'nda yaptığı ve katıldığım" canlı yayın "Spor ve Spor Sağlığı" programında öğrendim "Pakize Hocahanım'ın vefatını" ve o an, "genç bir spor muhabiri ve yazarı olarak" Ankara'da "onlarla beraber geçirdiğim" unutulmaz hâtıralarla dolu uzun yıllarım, gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçti!..

Önce "maaşlı profesyonel" dedi, sonra "tepkiler gelince" lâfı çevirdi; "ben bütün profesyonelleri kastettim!.."

Çarşamba günkü gazetelerde ve gazetelerin internet sitelerinde "Galatasaray'da büyük kriz, Aysal ile Terim arasında büyük çatlak" başlıklarıyla verilen bir haber yer aldı.

Dün sabah sevgili M.Emin Uluç'un gazetemizdeki "Ahlâk dersi veremezler" başlıklı haberini okuyunca, gülümsedim; "Nihayet uyanıyorlar, galiba!.."

Her şeyi en iyi ben bilirim, benim her yaptığım doğrudur" takıntılı teknik adamların, futbolda olsun, basketbolda olsun, voleybolda olsun, "sportif anlamda" takımlarına ve kulüplerine "verdiği zararı" başka hiç kimse vermez, veremez!..

Lâfı uzatmadan "en sonunda söyleyeceğimi" en başta söyleyeyim; Ünal Aysal - Fatih Terim "zoraki" koalisyonu çok fazla sürmez!..

Şu transfer ayları gelmiyor mu, bazı gazetelerin spor sayfaları, hele hele internet siteleri çoğu okuyucuları kahkahalara boğacak görüntülere sahne oluyor!..

Öcal Uluç

Ben sana inanıyorum, Halis Özkahya!.. Benim gibi sana inanan yüz binlerce, hatta milyonlarca insan var!..

Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin yeni yönetiminin eski yönetimden "mâli bakımdan bir enkaz devraldığını" biliyorduk.

Öncelikle milletimin, okuyucularımın, meslektaşlarımın ve spor camiasının yeni yılını kutlar, huzur, mutluluk ve sağlık içinde geçecek bir 2013 yılı dilerim.

Galatasaraylılar, futboldan, basketbola yaptığımız eleştirilere kızıyorlar, öfkeleniyorlar; "Sen de mi" diye hesap soranlar da var!..

İlkokuldayken yaptığımız bir 23 Nisan gösterisinden aklımda kalmış; bilmem ki, bunca yıl sonra bu rontu neden hatırladım?..

Yooo, bugün herkes gibi Aykut Hoca'yı, Aziz Yıldırım'ı ya da Galatasaray'ı, Fatih Terim'i veya Beşiktaş'ı, ilk yarı başarısını yazmayacağım. Çünkü "onlar, her zaman yazılabilir ve zaten herkes yazıyor", ben "Sporumuzun başındaki en büyük belayı" yazmaya devam edeceğim!..

Takım olmak"; geçen yıl Beşiktaş Basketbol takımına hem Avrupa'da, hem Türkiye'de, "kimsenin inanamadığı" başarıları ve kupaları getirmişti!..

Bu kanun çıkarsa ve uygulanırsa, kulüpleri yönetecek yönetici bulamazsınız" demiyorlar mı, sinirlerim tepeme çıkıyor; inanılacak gibi değil, "bu cümleyi tersinden okuyalım"; yani "açık açık" diyorlar ki; "Bu kanun çıkarsa, 75 milyonluk Türkiye'de spor kulüplerini adam gibi yönetecek adam çıkmaz!.."