Ömer Faruk Ünal

Karabük'te saha-zemin güzeldi, hava açıktı. Özellikle ilk yarıda çok yüksek tempolu bir maç seyrettik. İki takım da kontrataklarla rakip kaleye iniyordu. Bu da maçın seyir zevkini artırmıştı. Bursa maça çok estetik bir golle başladı.

Hakem İşleri Müdürlüğü, hakem ve yardımcı hakemlerine bir form gönderip acilen doldurmalarını istesin. MHK da hakem tayinlerini bu formdaki bilgiler ışığında yapsın. Bu formda "meraklısı için" şu sorular mutlaka yeralmalı.

İdeal bir ON BİR var. 4-5 tane de alternatif oyuncu. Devre arasında şablona uymayan 2 oyuncu gitti. Ara transferde Wagner, Cenk Tosun ve Hürriyet ilave edildi. Hepsi bu! İşte o G.Antep şimdi, lige ve kupaya el koydu!..

Bu sezon kupada yönettiği F.Bahçe-Buca (2-3) maçını saymazsak; Özgür Yankaya, hayatında ilk defa F.Bahçe'nin bir lig maçında düdük çalmış oldu.

Tolga Özkalfa, kariyerinde ilk defa bir Beşiktaş-Trabzon maçına çıkmıştı. Maçta doğru kararları kadar fahiş hataları da oldu. Atladığı kırmızı kartlar ve net bir penaltı vardı. DK.23 Giray, İsmail Köybaşı'na kontrolsüz girdi. Beşiktaşlı oyuncunun sağlığı tehlikeye girmişti. Tartışmasız "ihraç" gerekirdi. Sarı bile çıkmadı.

Maç alan hakemin keyfine diyecek yoktur. Hele 5-6 haftadır üst üste maç alan hakemse, değmeyin keyfine. Yolda yürüyüşü değişir. Omuzları diktir.

Cüneyt Çakır böylesine zorlu bir mücadelede disiplinden asla taviz vermedi. Yardımcıları da gecenin başarılı isimleriydi.

Futbolu yorumlayanlar "özgür ve bağımsız" değillerse, olaylara mavi boncuklarla yorum getiriyorlarsa; hakemi eleştirmeye hiç hakları yok

Kapı gibi FIFA kokartın var. Önün açık; MHK, federasyon arkanda. 3 haftadır üst üste maç alıyorsun. Sevgili Halis Özkahya, Emre Belözoğlu dün ya da daha önce hak ettiği kartları görmeyince işin keyfi kaçıyor. Bu ayrıcalık; güven duygularını aşındırıyor.

Bursa son 2 haftada 5 puan kaybetmişti. Buca dersen can derdinde! Bu durum iki takımın da atak futbol oynamasını sağladı.

Ekranda ahkâm kesenlere, sütunlarında Türk futboluna yön verenlere, futbolun kanaat önderlerine ufak bir katkı sunalım. İki haftadır bu hatada adeta yarış edenlerin sayısında hızlı artış var da! Futbol federasyonu da uyarmıyor.

Bu hafta 63 sarı kart çıktı. Bu bir rekor!. Kart sayısı yüzde 50 artmış. Puan aslanın midesinde!. Sahada ya da kenarda hakemin otoritesiyle oynayana af yok! Hakemi aldatmaya taviz hiç yok!.

Başım döndü! Sanırsın ki, İngiltere Ligi!. Maçta ne ararsan vardı! Tempo, tansiyon, sürat, kaçan goller!.. G.Antep az ve zor gol atan bir takım. Hele de deplasmanda! Dakikalar 32'yi gösterirken Bursa gibi bir deplasmanda farkı 2 yapmışlardı.

3 haftadır üst üst maç alıyor. Çıkıştaki hakemlerden. Geçen hafta (Belediye-G.Birliği) bariz gol şansından gösterdiği kırmızı kart belki de önünü açtı.

Şiddeti çok seviyoruz!. "O"nsuz yapamıyoruz! "O" kimilerine göre çok tehlikeli, kimisine göre reyting için şart! Kimisi için de başarısızlığı örtmenin en güzel kılıfı!

Bu maçtan önce Fırat Aydınus üzerinde baskı oluşturabilmek için herkes üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştı. Medyadan tutun, yöneticilere kadar!.

Eskişehir 1-0 geride olmasına rağmen oyunun kontrolü kendisindeydi. Direkten dönen topları bunun belgesi olsa gerek.

Kuddusi Müftüoğlu, yaşadığı Alanya'dan (+18 derece) Sivas'a (-7 derece) gelmişti. Bu da yaklaşık 25 derecelik bir ısı farkıydı. Müftüoğlu maçı genel olarak iyi yönetti.

Türkiye-G.Kore karşılaşması, özel maçtı. Maçın çok özel tarafları vardı. 2002'den dünyaya mâlolmuş dostluk. Hiddink'in ve Şenol Güneş'in G.Kore'de çalışmış olması. Maçın Trabzon'da oynanması.

"Hakem Odası" civarındaki kameralar söktürülür. Devre arasında gitmek daha tesirli olur. Maçtan sonra gitmenin gelecek haftalara katkısı vardır. Yüksek sesle hakemler uyarılır. Şiddet uygulanmaz. Kesici ve delici alet kullanılmaz! Ziyaret kısa sürmeli, delil bırakılmamalıdır.