Osman Ünlü

Oruç, insanlara hem maddi, hem de manevi faydalar sağlamaktadır. 

Maaşı kaç lira olursa olsun, evini idarede güçlük çeken her fakir, zekât alabilir...

Orucun insan sağlığına zararlı olduğunu söyleyenler, yalancı ve iftiracıdırlar!

"Bir ibadete başlayınca, bunu özür olmadan bozmak haramdır."

İhtiyar olup ramazan orucunu tutamayacak kimse ve iyi olmasından ümit kesilen hasta gizli yemelidir.

Senenin ekseri zamanında, çayırda parasız otlayan dört ayaklı hayvanların zekâtını vermelidir...

İhtiyaç eşyası, zekât, fıtra ve kurban için nisap hesabına katılmaz.

Gece ve gündüz müddetleri, iki, üç ay devam eden, kutuplarda olanlar da oruç tutarlar.

Zekât vermek, Kur’ân-ı kerimin otuziki yerinde, namazla birlikte emredilmektedir.

Orucun edeplerinden birisi de, iftar zamanında mideyi tıka basa doldurmamaktır.

Zekât vermek, hicretin ikinci senesinde ramazan ayında farz oldu.

Çalışırken hasta olacağını bilen işçinin, hasta olmadan önce orucu bozması caizdir.

Ramazan Bayramının birinci günü sabahı, tan yeri aydınlanırken, fıtra vermek vacip olur.

“Hasta, hastalığının artmasından korkar ise, oruç tutmayıp sonra kaza eder."

Bir kimse, Ramazan-ı şerifte veya kaza, keffaret, adak ve nafile oruçlarda, unutarak yese, içse orucu bozulmaz.

Oruç, hata ile bozulsa, mesela, abdest alırken, boğaza su kaçsa bayramdan sonra kaza etmek lazım olur.

Bu ayda, bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azad olur...

“İnsanın nefsi taşkınlık yapınca, bazı çarelere başvurması gerekir. Oruç, bu hususta en güzel çaredir."

Teravih namazına başlarken ve bittikten sonra çeşitli şekilde okunan dualar vardır. 

“Erkeklerin ve kadınların, yirmi rekat teravih namazı kılması, sünnet-i müekkededir."