Osman Ünlü

Amirler el ile, âlimler dil ile, cahiller kalb ile emr-i ma'ruf yapar.

"Yüksekte olan, güneşin gurub ettiğini, battığını görmedikçe iftar edemez.”

​İbadetlerini başkalarına göstermekten hayâ etmek, utanmak caiz değildir.

“Bilinen dört mezheb imamı zamanında, başka mezheb imamları da vardı."

"Dinde reformcuların üçüncü kısmı, sinsi İslam düşmanı olanlardır."

​Kıyamette herkes, öldüğü zamandaki şekli, boyu ve organları ile mezardan kalkacaktır.

​Hastalık sebeplerinden kaçınmak, tevekküle mâni değildir.

​İhtikan, yani kadın sütü ile lavman yapılmakla süt çocuğu olmaz.

Günah işlememek, kalbinde meleke, tabiat, hâlini almalıdır.

Şirkten sonra en kötü hastalık, bidatlere inanmak ve bidat işlemektir.

​Hastalıktan ve dünya sıkıntılarından kurtulmak için ölümü istemek caiz değildir.

​Ölen bir kimsenin borçları ödenmedikçe, onun ruhu, iyiler derecesine kavuşamaz.

Hiçbir dinde mal olmayan şeylerin satılması ve bunlarla bir şey satın alınması batıldır.

Yanında Yasîn-i şerif okunan hasta, suya doymuş olarak vefat eder ve doymuş olarak kabre girer.

Gençlikte, nefsin arzuları, insanı kapladığı gibi, ilim öğrenilecek, ibadet yapılacak en kârlı zaman da gençliktir.

​Allahü teâlâ, şehitlerin diri olduğunu, rızıklandırıldıklarını bildirdi.

​İslâmiyete karşı olanlar, genç nesillerin, bilgisiz, dinsiz kalmasını hedef edindiler.

Sonsuz saadete kavuşabilmek için, önce iman etmek, inanmak lazımdır.

“Kıymetli ömrü, lüzumsuz mubahlara bile harcamamalıdır. Haram ile geçirmemek, elbette lazımdır..."

Karşılık verecek kimseye, emr-i maruf ve nehy-i münker yapılmaz.