Osman Ünlü

​“Her gece teravih kılan kullar Cehennemden kurtulmuş kullardır."

Bu ayda yapılan nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir.

​Hasta olmayanların, işçi, asker, talebe olsalar da, oruç tutmaları lazımdır.

​Fıtra ve kurban nisabı hesabına katılacak malın ticaret için olması şart değildir.

​“Hasta, hastalığının artmasından korkar ise, oruç tutmayıp sonra kaza eder."

Bir kimse, diş çukuruna ilaç koysa, tadını boğazında duysa bile, orucu bozulmaz.

Boğaza yağmur, kar kaçsa, oruç da, namaz da bozulur, kaza lazım olur.

Faydasız şeyler konuşmak, gıybet etmek, tutulan orucun sevabını giderir.

​Teravihe başlarken ve bittikten sonra çeşitli dualar vardır...

Teravih namazı, yatsının son sünnetinden sonra ve vitirden önce kılınır.

Âyet-i kerime meali: "Beyaz iplik siyahtan ayırt edilinceye kadar yiyiniz, içiniz!"

Takvimi hazırlayanın ve iftar topu atanın, ezan okuyanın adil olmaları lazımdır.

​Niyet etmek, niyeti ilk ve son vakitleri arasında yapmak ve orucu bozan şeylerden sakınmak farzdır.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Ay'ı görünce oruç tutunuz! Tekrar görünce, orucu bırakınız!"

Bu ayda oruç tutan ve tevbe edenlerin günahları yanar, yok olur.

​Orucun şeklini, vaktini değiştirmeye, herhangi bir kimsenin gücü yetmez!

Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz."

“Erkeklerin iç çamaşır ve dış elbise olarak ipek giymesi haramdır.”

​Ağır hasta ve çok ihtiyar olan kimse, namaz yerine fakire fidye, para veremez.

​Reformcu​lar, cennetin yiyeceklerini, aç gözlülüğü okşayan birer hile saymaktadırlar!