Osman Ünlü

Her müminin tek kurtuluş fırkasını ve bunların Cennete girmeye sebep olan itikatlarını arayıp bulması ve tabi olması vaciptir.

Eshâb-ı kiramın hepsi, Kur'ân-ı kerimi, Resûlullah efendimizden öğrendiler. Öğrendiklerini, gittikleri yerlere yaydılar.

Peygamber efendimizi gören Müslümanların hepsi derin âlim ve her biri, birer müctehid idiler.

Müslümanların 73 fırkaya ayrılacakları Peygamber Efendimiz tarafından haber verilmiştir.

Bazı kimseler, din ilimlerini, mala yahut bir makama kavuşmak için öğrenmişlerdir.

Hac ibadetinin farz olmasından başka, bu ibadeti yerine getirebilmek için de belli şartlar vardır.

İslâmın beş şartından biri, malın zekâtını vermektir. Zekât vermek, elbette lazımdır.

​Haramı gördüğü zaman, yüzünü çevirenin kalbini, Allahü teâlâ iman ile doldurur.

Zalimin, bidat sahibinin ve öğünmek için çok para harcamış olanın davetine gidilmez.

Camide, alışveriş olan her akit, sözleşme mekruhtur. Nikah yapmak ise müstehabdır.

Zengin olan Müslümanın, elindeki malının zekâtını seve seve vermesi lazımdır.

Kefaret orucuna, ramazana ve bayramlara rastlamayacak şekilde başlamalıdır.

Aç veya hasta olanın, oturacak evi olsa da, yiyecek istemesi caizdir.

Altmış fakirin her birine, 1750 gram buğday veya un yahut 3500 gram arpa, kuru üzüm, hurma verir.

“Ramazan olup olmadığı şüpheli olan günlerde, ramazan orucu tutmak, tahrimen mekruhtur."

Oruç tutanlar, kıyamet gününde yüksek bir şerefe nail olacaklardır.

Anayı, babayı ve zi-rahm-i mahrem olan akrabayı ziyaret etmek vacibdir.

Bayram günü aile, çoluk çocuk ve yakın akrabaya güzel ve güler yüzle muamele eylemelidir.

Yorgun, hâlsiz, neşesiz olmak, farzları vaktinden sonraya bırakmak için özür olmaz.

​Namaz kılması farz olanların, secde âyetini işitince, secde yapmaları vacib olur.