Osman Ünlü

Dinde reformcuların üçüncü kısmı, sinsi İslâm düşmanıdır. Dini, içeriden yıkmak isterler.

Her varlık, hep hesaplı ve düzenli, sanki her şey aynı bir makineden çıkmış gibi...

İslâmiyette, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün, bir gece yoktur...

İseviler az ve asırlarca gizli yaşadıklarından, Milat, yani Noel gecesi doğru anlaşılamamıştır.

“Kâfirleri, bidat sahiplerini ve açıkça günah işlemeye devam eden fasıkları sevmememiz emrolundu."

Peygamber Efendimizin ve evliyanın kabirleri yanında, onları vesile ederek yapılan dualar çabuk kabul olunur.

Kelam-ı ilâhiden, murâd-ı ilâhiyi, yalnız Muhammed aleyhisselam anlamış, Eshâbına bildirmiştir.

Resûlullah Efendimiz, ümmetinin başına gelecekleri biliyordu ve bunları da haber verdi.

“Müctehid olmayan Müslümanların, diledikleri bir müctehidi taklid etmeleri vaciptir.”

Takma saç ve kirpik​ caiz ise de, ihtiyaç ile ziyneti birbirine karıştırmamalıdır.

“Sünnet, yani hadis-i şerifler, Kur’ân-ı kerimi açıklamaktadır. Mezhep imamları, sünneti açıklamışlardır..."

Cahil, ahmak kimseler, kısa akılları ile yeni tefsir yaparız diyorlar. Tefsir yapabilmek için çok şartlar vardır.

Fıkıh ve hadis âlimleri ve en başta müctehidlerin dört imamı, bunların en üstünleridir...

“Tecemmül etmek, yani en güzel elbise giymek müstehabdır. Helal şeylerle zinetlenmek mubahtır..."

"Eshab-ı soffanın hepsi tek tek o kaseden süt içtiler. Ben ve Resulullah efendimiz henüz içmemiştik!.."

Mevlânâ Celâlüddîn-i Rûmî hazretleri, ölüme, “Şeb-i arûs” yani “Düğün gecesi” adını vermiştir.

Evliyanın büyüklerinden olan Celâleddîn-i Rûmî hazretleri, ney ve başka hiçbir çalgı çalmadı, raks etmedi.

Ses çıkaran eğlence aletleri, davul, dümbelek, zilli maşa, ney, kaval, hep çalgıdır.

Dua, gelmiş olan dertleri, belaları giderir, gelmemiş olanların da gelmelerine mani olur.

"Her asırda, her zamanda yaşayan insanların en iyilerinden, seçilmişlerinden dünyaya getirildim."