Osman Ünlü

Allahü teâlâ, şehitlerin diri olduğunu, rızıklandırıldıklarını bildirdi.

Hastalıktan ve dünya sıkıntılarından kurtulmak için ölümü istemek caiz değildir.

Borçları ödenmedikçe, ölen kimsenin ruhu, iyiler derecesine kavuşamaz. 

"Vebâ olan yere girmeyiniz ve vebâ olan bir yerden, başka yerlere gitmeyiniz, oradan kaçmayınız!"

Çocuğa yiyecek olarak gelen hediyeyi fakir olan anası babası yiyebilir.

Tövbe edilmeyen herhangi bir günahtan Allahü teâlâ intikam alabilir. Çünkü gadabı, günahlar içinde saklıdır. 

Zekâtın farzı birdir, bu da, niyet etmektir. Niyet kalb ile olur.

Küçüklere, fasıklara ve facirlere yani günah işleyenlere karşı da kibirli olmamalıdır!..

"Kimseyi umduğundan mahrum bırakmayız. Nimetlerimizi hepsine serperiz..."

Dua, Allahü teâlâdan bir şey istemek demektir. Kabul olması için şartları vardır.

Yemeye ve içmeye başlarken, besmele okumalı ve sonunda da elhamdülillah demelidir.

Radyo, sinema, televizyon, birer neşir, yayın vasıtasıdır. Kitap, gazete, dergi gibidir, ancak!..

“Sadece kılıç korkusu ile din değiştirmek kolay olsaydı, Katolikler ile Protestanlar arasındaki harpler olmazdı!"

"İtimad-i nefs" yani kendine güvenmek, tevekkülün tersi ve tevekkülü bozan bir şeydir.

Secde, Allahü teâlâya ibadet için yapılır. Ondan başkasına secde etmek caiz değildir.

İsrailoğulları, dinde yetmişiki fırkaya ayrıldı, Müslümanlar da, dinde yetmişüç fırkaya ayrılacaktır.

“Kıyamette herkes, öldüğü zamandaki şekli, boyu ve organları ile mezardan kalkacaktır."

"Allahü teâlâ, dilediğini siler. Dilediğini değiştirmez. Ümm-ül-kitâb, Ondadır." 

"Hazret-i Ebû Bekir namaza, hazret-i Ömer zekâta, hazret-i Osman oruca, hazret-i Ali ise hacca benzer..."

"İyi biliniz ki, bu büyüklerin sözlerine, işlerine karşı gelmek, insanı sonsuz felakete götürür!.."