Osman Ünlü

Kutuplarda, birkaç ay devamlı gece, birkaç ay devamlı gündüz olur...

Zekât vermek, Kur’ân-ı kerimin otuziki yerinde, namazla birlikte emredilmektedir.

Orucun edeplerinden birisi, mideyi tıka basa doldurmamaktır.

Zekât vermek, hicretin ikinci senesinde ramazan ayında farz oldu.

Bir gün, hazret-i Ali'ye teravih namazı kılmanın fazileti, sual edilir.

Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Çalışırken, hasta olacağını bilen işçinin, orucunu bozması caizdir.

"Sadaka-i fıtır, bayram namazından önce verilince, sevabı daha çok olur."

“Hasta, hastalığının artmasından korkar ise, oruç tutmayıp sonra kaza eder.''

Diş çıkartınca, çok kan geliyorsa, tükürünce orucu bozulmaz.

Boğaza yağmur, kar kaçsa, oruç da, namaz da bozulur, kaza lazım olur.

Oruç tutmak, sadece yeme ve içmeyi terk etmek değildir!..

Teravih namazına başlarken ve bittikten sonra çeşitli şekilde okunan dualar vardır.

Teravih namazını, evde, bir veya birkaç kişi, cemaatle kılabilir...

"Ufkun bir yerinde beyazlık başlayınca, imsak vakti olup, oruca başlanır.”

Önce akşam namazını kılmalı, sonra iftar etmelidir.

Tan yeri ağarmasından, güneşin batmasına kadar, orucu bozan şeylerden sakınmak farzdır.

Bir şehirde hilâl görülünce, bütün dünyada oruca başlamak lazım olur.

"Ey Müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki..."

Oruç, Allahü teâlânın emrettiği bir ibadettir. Nasıl emredilmişse, o şekilde yapılır.