Prof. Dr. Mehmet Şahin

Kılıçdaroğlu’nu aday yapmayacaklar derken “yapmayacaklar” kelimesini özellikle kullandım. Kılıçdaroğlu aday olmayı çok istiyor. Bu isteğini farklı zamanlarda fırsat buldukça türlü şekillerde hem partisine hem “ortaklar”ına hem de kamuoyuna göstermeye çalışıyor. Her geçen gün söz konusu isteğin yansıtılma dozu giderek artıyor.

​Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP temsilcilerinin HDP’ye karşı tavır ve söylemleri geldiği nokta itibarıyla “millî güvenlik” konusu oluşturabilir. Çünkü, HDP ile girilen angajman ve ilişki düzeyinin “millî güvenliği” hiç dikkate almayan bir tarzda yürütüldüğü görülmektedir.

Polis Akademisi, Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Merkezi (UTGAM) tarafından her yıl düzenlenen Uluslararası Güvenlik Sempozyumunun altıncısı konunun uzmanlarının katılımıyla “Uluslararası Güvenliğe Bir Tehdit Olarak PKK ve Bileşenleri” başlığıyla 10-12 Aralık tarihlerinde yapıldı.

​Günümüz dünyasında siyasi partilerin ve siyasetçilerin kendilerini ve yaptıklarını anlatmaları artık demokratik siyasetin olmazsa olmazı hâline gelmiştir. İktidarda olan ve iktidarı amaçlayan her siyasi oluşum ve temsilcilerinin, desteğine muhtaç oldukları kamuoyunu ikna etmeleri gerekmektedir.

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bir taraftan toplumun belli kesimleriyle helalleşeceğiz derken diğer taraftan siyaset ve toplumu gerici davranışlarına yenilerini katıyor.

Uzun süredir İran’da Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik acayip bir kampanya yürütülüyor. Neredeyse her gün İran medyasında Türkiye ve Erdoğan ile ilgili olumsuz haberlere yer veriliyor.

Birleşik Arap Emîrlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed en-Nahyan’ın (MbZ) Türkiye ziyareti farklı yönleriyle tartışılıyor.

Gün geçmiyor ki CHP temsilcilerinden HDP ile ilgili bir açıklama gelmesin. Ya haftalık grup toplantısında ya da başka toplantılarda mutlaka HDP ve Selahattin Demirtaş konusunda destekleyici bir açıklama geliyor.

Bir haftadır Türkiye’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Helalleşeceğiz” kampanyası konuşuluyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmesi, siyasette yeni bir hareketliliğe neden oldu.

Türk devletlerinin başkanları, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) zirve toplantısı için İstanbul’da bir araya geldiler.

İyi Parti Kocaeli Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan’ın bir şehit abisine ağza alınmayacak derecede küfretmesinin yankıları devam ediyor.

Kim olursanız olun, hangi görevi yaparsanız yapın konu şehit yakını ve gazilerimiz olunca haddinizi bileceksiniz! Onlara yüzünüzü ekşitemezsiniz!

G-20 Liderler Zirvesinde gerçekleşen Erdoğan-Biden görüşmesi öncesi ve sonrasıyla yoğun bir şekilde hem içeride hem de dışarıda farklı kesimler tarafından tartışıldı.

Daha öncesi de var ama, 2018’den beri kapalı kapılar ardında yürütülen görüşmeler, buluşmalar ve iş birliği ilk olarak tiyatro salonlarında ve ağaç dikme etkinliklerinde kendini göstermişti.

Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilerinden oluşan on büyükelçinin bir araya gelerek oluşturdukları Türkiye’nin içişleri ve yargısına müdahale anlamına gelecek ortak metnin, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği twitter sayfasından yayınlanması iç ve dış siyasetin gündemine bomba gibi düştü.

Muhalefet partileri tek tek veya bir araya geldiklerinde ağırlıklı olarak iç politika konularını gündeme taşıyorlar. Her hafta yapılan grup toplantılarında ve rutine bağlanmış şekilde kendi aralarında yaptıkları ziyaret ve iadeiziyaretlerden sonra yapılan açıklamalara bakıldığında bu durumla karşılaşıyoruz.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, geçen aylarda “Cumhurbaşkanlığına aday mısınız?” sorusuna “Cumhurbaşkanı adayı değilim.

Dış politika konusunda yazdıkları ve konuştuklarıyla dikkat çeken Anavatan Partisinin önemli siyasetçilerinden Kamran İnan’ın sürekli üzerinde durduğu bir konu vardı

Açıkça kabul etmeseler de Millet İttifakı’nın HDP ile yürüttüğü bir iş birliği var. Söz konusu iş birliğinin sürdürülmesinde İttifak'ın amacı siyasi avantaj sağlamak olabilir. Ülkedeki siyasi denklemde HDP ile birlikte yürümenin siyasi kazancı olacağı düşünülebilir.