Prof. Dr. Ramazan Ayvallı

​"Allahü teâlânın mekânı yoktur; zamanlı değildir. Bir şeye girmiş, bir yere yerleşmiş değildir. Hudûdlu, bir şeyle çevrilmiş değildir."

​İnsanlar kendiliklerinden ne tasavvur, tahayyül ve tefekkür ederlerse etsinler, Allahü teâlâ, onların o hayal ve düşüncelerinden münezzehtir.

​Allahü teâlâ, hakiki mabud ve bütün varlıkların tek sahibidir. Dünya ve âhiret âlemlerinde bulunan her şeyi, yoktan var eden, ancak Allahü teâlâdır.

​Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: "Ben ancak, mekârim-i ahlâkı/mehâsini ahlâkı/iyi ahlâkı/güzel huyları tamamlamak için gönderildim."

​Muhammed aleyhisselâm, mîlâdî 20 Nisan 571'de, Rebî'ul-evvel ayının 12. gecesi, Mekke-i mükerreme şehrinde dünyâya gelmiştir.

​Resûlullahı (aleyhis-salâtü ves-selâm) övmek, çok sevaplı bir iştir. Resûlullah Efendimizi (aleyhis-salâtü ves-selâm) öven çeşitli Mevlid Kasîdeleri vardır.

​Son ve en üstün Peygamber Muhammed aleyhisselamın dünyâyı teşrîfleri/doğum günü, bütün Müslümânların bayramıdır.

Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Şefâatime en lâyık olanlar, bana en çok salevât okuyanlardır."

"Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey müminler! Siz de O'na salât u selâm ediniz/getiriniz." (Ahzâb sûresi, 56)

​"Âlemlerin hepsinde bulunan her şeyin âlem-i misâlde bir sûreti, bir görünüşü vardır. Akla, hayâle gelen şeylerin, mânâların bu âlemde bir sûreti, görünüşü vardır."

​Âlimler, "Bütün varlıklar, Allahü teâlânın varlığına alâmet oldukları, O'nun varlığını gösterdikleri için, mahlûkların hepsine "âlem" demişlerdir.

​Âyet-i kerîmede buyuruldu ki: "Başınıza gelen bir belâ, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir, [bununla beraber] Allah çoğunu affeder."

Bir kimsenin günâh işleyeceğini, Allahü teâlâ elbette bilir. Bu, onun kaderinde yazılıdır. Yazılı olması, o günâhı işleyeceği içindir; yoksa kaderinde yazılı olduğu için, o günâhı işlemez!

Kul, kendi irâde-i cüz’iyyesiyle, hayır veya şer yapmayı ister, Allahü teâlâ da dilerse, kul onu işler. Yoksa kimseye zorla hayır veya şer işletmez.

Kur'ân-ı kerîmde ​buyuruldu ki: "Hidâyete erenlerin [îmân edenlerin, Müslümân olanların] Allah hidâyetlerini [İslâmiyet’e bağlılıklarını] artırır."

“Namaz kılan, oruç tutan, sadaka veren, fakat dili ile komşularını inciten nice kimseler vardır ki, gidecekleri yer Cehennemdir.”

“Kim, Allah’a ve âhirete inanıyorsa, misâfirine ikrâm etsin. Yine kim, Allah’a ve âhirete inanıyorsa, komşusuna ihsânda (iyilikte) bulunsun. .."

Horoz dövüşü, deve güreşi ve boğa güreşi gibi hayvanlara hançer saplayarak yapılan gösteriler, İslâm dinine göre harâmdır.

​Kul haklarını, Allahü teâlânın haklarından önce ödemek gerekir. Kul hakkı olan günâhların affı güç ve azapları daha şiddetlidir.

​Biyolojik yönden insan, canlıların en yüksek yaratılışta olanıdır. İnsan vücûdunda hârikulâde bir düzenle çalışan sistemler vardır.