Ünal Bolat

“Kızımı kırmamak için gidip bir otomobil aldık. Artık hayatımız daha da renklenmişti”

“Meğer eşi alkol alıyormuş, öfke topu biriymiş, en ufak bir aksilikte şiddete başvuruyormuş!..”

“Yeni Zelanda’da eğitime çok önem veriliyor. Bunu kütüphanelere verdikleri önemden anlıyorsunuz...”

"Bir cuma sabahıydı... O meçhul evden bir adamın çıktığını görünce hemen meraklandım!"

“Mezarlıkta, şurası mı burası mı diye bakınarak bir kabrin başında durdu kayınvalidem...”

"Arkadaş ben bu evi satmak zorundayım. Gel şu işi tatlılıkla halledelim!"

“Bu ev senin diye, her istediğin zaman elini kolunu sallaya sallaya içeri mi gireceksin?"

“Kadın boynunu büküp gitti. Yüreğim sızladı mı ardından? Ne yalan söyleyeyim sızlamadı...”

“18 Şubat 2000’de ortanca oğlu Necati’yi beklenmedik bir şekilde 48 yaşında kaybeder.”

“Hacı Şükrü Amca'nın, camiye ve cemaate gitmek arzusu neredeyse aşk derecesindeydi...”

“Bu konuda da; Subaşı meydanındaki bir dükkânı satarak destekte bulunmaya çalışır...”

Şükrü Amca'nın yüzünü gören “işte mümin böyledir” diye saygı ve hürmet gösterirdi.

Tüfekçi Yusuf Usta Çanakkale Cephesi ve Gaziantep Harbinde alın teri dökmüş bir zanaatkârdı.

“Artık kâğıt mendiller çıktı bir kullanımlık… Peçeteler hatta havlular üretildi rulo rolo…”

“Bidon, hortum var mı?” dedi. ”Evet” deyince bidonu aldı ve kendi aracından benzin doldurdu.”

“Bu güzel insan sıkı pazarlık yapmayı da ihmal etmiyordu. İşimiz bitince dükkânına döndük.”

“Ben durumumu Avukat Orhan Ağabey'e arz ederken Hüseyin Ağabey de dinledi bizi...”

“Benim devlet okullarındaki bu çocuklara borcum var. Devletim beni okuttu, başka yere gidemem!..”

“Öğretmenler odasını bu anlamda bir uğultu sarmış iken Figen Hanım'ın kararlı ve gür sesi duyuldu...”

“Geçen gün öğrencilerimden birinin midesi bulandı. Öğürmeye başladı. Hemen yanına gittim!..”