Ünal Bolat

"Bizi, en azından dedemi yalnız bırakmayan aile dostumuz Duman da bizimle beraberdi...”

“Ben bu kasabanın öğretmeniyim. Öğrencilerim gibi velilerim olarak siz de değerlisiniz...”

“O yıllarda müdür odasında koltuk bile yoktu. Hatta çoğu okulda müdür odası bile...”

“Ne enteresan yıllardı. Genelge ile kaldırdığımız resimleri yeni bir genelge ile asıyorduk...”

“Ben yıllar önce benzini bitip de yolda kaldığını söyleyen birisine benzin parası verdim...”

“Daha dün çantamı düzenleyip defterlerimi kitaplarımı kaplıyordun. Ah neredesin şimdi?”

“Sandalyeye çıkıp elbiseyi indirmeye çalışırken heyecanla resmi düşürüp kırmıştım!..”

“O vakitler insanlar başörtüsü sebebiyle kazandığı üniversitelere gidemedi...”

“Odadakiler rahatsız olmasın diye alarmı kapatıp parmak ucunda lavaboya geçmeliydik...”

“Yıllar geçti, temelleri küçük yaşlardan atılan her şey taşa yazılan yazı gibi kalıcı oluyor.”

“Ağabey çocuklarınız muayene oldu ve şimdi de garajdan minibüse bindiler. Yolcu ettik...”

“ Muhtarın karısı, merdivenden gelen kütürtüye kulaklarını dikip kımıldamadan bekledi!..”

“O havada biz o tepe dağ her ne idiyse Şebinkarahisar’ı bir şekilde aştık, inişe geçtik...”

“Adam sen de, dert etme, bakarız navigasyona kontrol eder gideriz bir şekilde...”

“Kuruma girdik, sırada önümüzde birkaç kişi var zaten. Derken elektrikler kesilmesin mi?"

“Sağlığıma geri kavuştum. İlerlemiş yaşıma rağmen her gün ortalama 20 km koşuyorum...”

“İsmi Velid. Zayıf biriydi. Kütüphanede görevliymiş, ona selam söyle okula gidince” dedi...

“Bu namaza bağlılığımı, Ehl-i sünnet ve mütedeyyin bir hanım olan anneme borçluyum...”

“Çizgi filmi severdim ama her gün evde TGRT FM Huzura Doğru programı açık olurdu...”

Tamer, Aylin’i çok sevmişti aslında, fakat adam gibi sevgisine layık olamadı...