Ünal Bolat

Ablam benim soruma şaşırmış, "deli misin, ne televizyonu, kapalı baksana" demişti...

​“Yahu hiç mi oruç tutmadın be adam? Bugün de böyle olsun, ne yapalım yani!..”

​“Bizi geri bırakan hususlar: Az bilmek, çok uyumak, çok tatil. Lüks tüketim. İsraf. Haset...”

“Bu vesile ile okuyucularımızdan, İbrahim Amca'nın ruhuna Fatiha istirham ediyorum...”

“Ben bu barakada ölürsem uzun süre kimsenin haberi olmayabilir. Ama sen fark edersin!..”

"Yeşil gözleri ile üşümüş hâlimi seyrediyordu. Çaycıya 'koçuma bir çay daha ver benden' dedi...”

​“Parasını verip yeni bir bilet daha alayım. Yeter ki bu çocuk bu sebeple burada kalmasın...”

“Hanımefendi, biz hep birlikte uçağa binip gideceğiz de bu çocuk burada nasıl kalacak?!.”

​“İnşallah sırada 5. sınıfa geçen oğlum var. Nasip olursa onunla da geleceğim İstanbul’a...”

​“Bir muhayyel aşk mı bir karamsarlığın dışa vurumu mu bence buna siz karar verin...”

“Bu sefer tam tersini yapıyorum, alın sandalyeyi en arkadan yapacağım konuşmamı...”

“Benim de bir hatıramın çıkmasını çok arzu ediyorum. Bu arzumu kırmazsanız çok memnun olurum...”

“Baktığımda bir de ne göreyim; o kadın… Çay bahçesinde rahatsız olduğum yaşlı kadın...”

“İçi malzeme yüklü kamyonet bizden önce karşıya geçmiş, şoför orada bizi bekliyordu...”

​Ağladığımı belli etmemeye çalışarak patronun yanına gittim...

​Eski bir araba ile köylere ekmek dağıtıyorduk. Şoför iyi bir insandı. Beni de çok severdi.

​“Değerli okuyucularımızın mübarek Kurban Bayramı’nı en içten duygularla tebrik ediyoruz.”

“Çeyiz sandığı genç kızların hayali, gelinlerin servetiydi şimdilerde neredeyse unutuldu gitti...”

“Üzerinde hiçbir silah olmadığı hâlde kapı nöbetçisinin elindeki değnek ile sonuç almıştı...”

“Yedi Sekiz Hasan Paşa Sultan II. Abdülhamid Han döneminde de Beşiktaş Muhafızıdır...”