Vehbi Tülek

"Kur’ân-ı kerîmi efendisinden kölesine yazılmış bir mektup veya âmirden memura yazılmış bir emir gibi okumalı..."

Abdest almakta, necâset temizlemekte, niyet etmekte ve namaz kılmakta (vesvese) etmemelidir.

Resûlullah efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” en büyük mucizesi Kur’ân-ı kerîmdir.

​"Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçe veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur."

İbâdet ilimle haramı ve helâli bilmekle olur. Bu sebeple, şüphesiz bilgi sahibi olmak farzdır.

“Süfyân-ı Sevrî hazretleri buyurdu ki: İnsanlara ilim öğretmekten daha faziletli bir ibâdet bilmiyorum.”

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Bir hurma parçası ile de olsa, (sadaka vererek) Cehennemden korununuz."

"Allahım, dün sana kavuşmaktan korkuyordum, bugün ise kavuşmayı arzu ediyorum."

“Tövbe etmiş olmak için dünyâyı, murâda ermek için de nefsinin arzu ve isteklerini terk et.”

"Bildirilmese bile, onun mubârek yüzü, nübüvvetine ve yüksek derecelerine delâlet eder."

"Bir kimse, kerâmete hiç inanmıyor ise, hiç ehemmiyeti yoktur. Sözlerini ispat edemez."

"Hoş geldin yâ Ebâ Ümâme! Duyduk ki, sen de Muhammed’in dînine girmişsin?"

Hazreti Ömer halife seçildiği zaman, minbere çıkıp etkileyici bir hutbe okudu...

“Şüphe yok ki, Allahü teâlâ, sâlih Müslüman sebebiyle, komşularında olan yüz belâyı defeder.”

İlimden îmân ve tâat doğmakta, cehilden de küfür ve günah hâsıl olmaktadır.

"İslâm ile küfür, birbirinin aksidir, zıddıdır. Birinin bulunduğu yerde, diğeri bulunamaz..."

Mutasavvıflar, mutlak suskunluk içindedirler ve ilâhi nûrun etkisi altında şaşkın bir vaziyettedirler.

Duâ, saadete kavuşturan kapının anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri, helâl lokmadır.

Sihir ancak kâfirler, zındıklar ve fâsıklarda görülür. Kerâmet, onların hiçbirinden zuhur etmez.

“Bidat sahipleri ile birlikte bulunmayınız! Onların kötülükleri, uyuz hastalığı gibi bulaşıcıdır.”