Vehbi Tülek

​Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “İnsanlara merhamet etmeyene, Allahü teâlâ da merhamet etmez.”

​Farzlara inanmayan, ehemmiyet vermeyerek ve hafife alarak terk eden imansız olur.

Hac, ıstılahta, belli bir yeri, belli bir zamanda, belli şeyleri yaparak ziyaret etmek demektir.

"Şaban cehennemden bir kalkandır. Bana kavuşmak isteyen üç gün de olsa onda oruç tutsun."

"Az veya çok, Allahü teâlânın sana verdiğine, senin hakkındaki taksimine râzı ol!"

Medine’de su sıkıntısı çekiliyordu. Bir Yahudi'ye âit olan Rûme Kuyusu'ndan başka da kuyu yoktu.

"Dostlardan duâ etmelerini istiyoruz. Yâ Rabbi! Nûrumuzu tamamla ve bizi mağfiret eyle."

“Allahü teâlâyı zikreden bir topluluk oturduğu zaman, melekler onları kuşatırlar..."

"Zenginlik yönünden, senden aşağıdakilere bak, senden üstünlerine bakma!.."

Besmele yazılı kâğıdı yerden kaldıranı, Allahü teâlâ sıddîklardan eyler.

"Abdest alırken, guslederken ve necaset temizlerken, şeytanın vesvesesinden sakının!"

​"Bu müsebbiât’tır ki, her gün güneş doğmadan ve batmadan evvel okumalısın."

İstiğfar, insanı her murada, afiyete kavuşturur. Şifa için; tövbe etmeli, istiğfarı çok okumalı.

Dostlarına çok bela vererek, günahlarını affeder, temizler. Böylece bunları, ahiret sıkıntılarından korur.

Bir kimse, imanım var dese, fakat küfürden teberri etmese [uzaklaşmasa] mürted olur!..

Ahmed bin Hanbel’in kötülükleri ile meşhûr bir komşusu vardı. Bir gün bir rüya görür!..

“Allah, dünyada güzel sûret ve iyi huy ihsân ettiği kulunu âhirette Cehenneme sokmaz.”

Kur'ân-ı kerime dokunmak için, temiz el lâzım olduğu gibi, onu okumak için de, temiz kalp lâzımdır.

“Biz senin her hâlini biliriz. Seni işlerimde kendime yardımcı yapacağım."

Çok lanet eden, kalbinde merhamet olmadığı için, din kardeşlerine şefaatçi olamaz.