Vehbi Tülek

"Ey mes'ûd ve bahtiyâr kardeşim! Mademki, Allahü teâlânın sevdiği kullarının yolunda yürümek arzûsundasın, bu yolun şartlarını ve edeblerini gözetmelisin!"

Buyurdu ki: "Hiçbir zaman sonradan görmeden borç alma, zira sonradan rezalet ve kavga çıkarır. Borç alacaksan akıllı bir adamdan al!..

Buyurdu ki: "Yavrum! Gençlikte, nefsin arzûları, insanı kapladığı gibi, ilm öğrenilecek, ibâdet yapılacak en kârlı zamân da gençliktir..."

Ensârdan bir zat, Resûlullah efendimize gelerek "Ey Allah'ın Resulü, bir çocukla rızıklandırılmadım, benim hiç çocuğum yok!" diye arz eder...

"Günâhlarına tevbe etmek, herkese farz-ı ayndır. Hiç kimse tevbeden kurtulamaz. Nasıl kurtulur ki, Peygamberlerin hepsi tevbe ederdi..."

"Her kusurdan münezzeh olan Rabbim! Dostlarını, evliyânı öyle yaptın ki, onları bulan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan, onları tanımıyor."

Habîb-i Acemî, çok zengindi. Fâizle para verirdi. Bir cumâ günü Hasan-ı Basrî'nin elini öptü ve tövbe-i nasûh eyleyerek talebelerinden oldu...

Buyurdu ki: "Kuşlar ve yerde bulunan haşereler, cumâ günü buluşurlar, birbirlerine selâm vererek bugün iyi gündür derler..."

"Ehl-i sünnet âlimleri söz birliği ile buyurdular ki: (İbâdetler îmândan parça değildir). Yalnız, namâzda söz birliği olmadı..."

Buyurdu ki: "Allahü teâlâ bir kuluna hayır murâd ederse, ona sâlih ve ihtiyar zâtlara hizmet etmeyi, onların istedikleri işleri yapmayı nasîb eder..."

Ahmed Dede, Mevleviyye yolunu bozanları, ney çalıp raks edenleri hiç tasvip etmemiş, ömrünün sonuna kadar bunların yanlış olduğunu anlatmıştır...

"Eğer adâletle muâmele olunursan, küçük günahlardan bile helâk olursun. Allahü teâlâ ihsân ile muâmele ederse, büyük günâhın da olsa kurtulursun."

"Allahü teâlâ, bir insanda bulunabilecek, görünür görünmez bütün iyilikleri, bütün üstünlükleri, bütün güzellikleri, Muhammed aleyhisselamda toplamıştır."

Buyurdu ki: "Her günah, dalgınlık ve şehvetin aslı, nefsini beğenmektir. Her tâat uyanıklık ve iffetin esası, nefsini beğenmemektir."

"İnsanların, âhıretteki ni'metlere nâil olmamaları, Ondan yüz çevirdikleri içindir... Ağzı kapalı bir kap, nisan yağmuruna elbette kavuşamaz..."

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Komşu kadına ve arkadaşların kadınlarına şehvet ile bakmak, yabancı kadınlara bakmaktan on kat dahâ günâhtır!..)

"Bir insan, mubâh, yâni İslâmiyetin izin verdiği şeylerden, her istediğini yapar, taşkınca mubâh işlerse, şüpheli şeyleri yapmaya başlar..."

"Allahü teâlâ kimin kalbini kendi sevgisi ile doldurursa, onun kalbi başka bir şeyle meşgûl olmaz. Çünkü o, görünüşte halkla, iç hali ile de Allahü teâlâ iledir..."

"Yavrum! Bu, pek kötü olduğunu anladığın dünya, nedir biliyor musun? Dünya, seni, Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeyler demektir..."

"Azığın var mı yola gitmeye/Döşeğin hazır mı varıp yatmaya/Ejderler gibi dem çekip yutmaya/Yerler ağzın açtı haberin var mı?.."