Vehbi Tülek

Bedir Harbi hazırlıkları başlamıştı. Resûlullah Efendimiz hiçbir hanım sahabenin harbe katılmasına izin vermiyordu. Ancak, Ümmü Varaka, bu harbe katılıp şehid olmak istiyordu! Durumu Resulullah Efendimize arz etti!..

Yûsuf Nebhânî buyurdu ki: "Mısır'daki evliyâ arasında, İmâm-ı Şâfiî'den sonra en üstünü Ahmed-i Bedevî'dir. Ondan sonra Seyyidet Nefîse'dir. Sonra Şerâfeddîn-i Kürdî, sonra Abdullah Menûfî Şâzilî'dir."

İlyâs aleyhisselâm, Benî İsrâîl'e gönderilen peygamberlerdendir. Hârûn aleyhisselâmın neslindendir. Allahü teâlâ buyurdu ki: "Şüphe yok ki İlyâs da peygamberlerdendir."

Tarih; bir ömür boyu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi olarak yaşayıp, son nefesinde Müslüman olan insanlara şahittir. Bugün bir gayri müslimin ramazana hürmetinden dolayı nasıl imana kavuştuğunu okuyacağız birlikte...

Menderes Hükümetinin Dışişleri Bakanı iken idam edilen Fatin Rüştü Zorlu, aslen Artvin'in Yusufeli ilçesine bağlı Zor köyündendir. Zorlu soyadını, köyüne nisbetle almıştır...

Alkame bin Kays, tefsîr, hadîs, fıkıh ilimlerinde büyük âlimdir. Tâbiînin büyüklerindendir. "Muhadrâmûn"dandır. Yâni Peygamber efendimiz hayatta iken doğdu. Fakat onu göremedi. 681 (H.62) senesinde Kûfe'de vefât etti...

Mâlik bin Dînâr bir yıl hacca gitmişti. Haccını tamamladığı gece rüyâsında bir ses işitti. Şöyle diyordu: "Yâ Mâlik! Hacca gidenlerden Muhammed oğlu Abdurrahmân affedilmedi!.." Mübarek, çok taaccüp etmişti!..

Mısır Valisi Yezid, itikadı bozuk birisiydi. Büyük âlim Abdullah el-Mısrî hazretlerinden, Kur'ân-ı kerîmin mahluk olduğuna dair fetva istedi. İstediği fetvayı alamayınca da o mübareği zindana attırdı!..

Hastası olan kimseler Abdullah-ı Dehlevî hazretlerine gelir, hastalarının şifa bulması için duâ isterlerdi. Allahü teâlâ, böyle sevgili bir kulunun duâsını kabûl buyurduğu için, hasta ânında iyi olurdu...

Abdullah bin Hıdır hazretlerinin bulunduğu köyün ahâlisi su ihtiyacını bir pınardan karşılardı. O pınarın başındaki ağaca bir yılan yerleşmişti. Halk su alamıyordu. Çaresizlik içinde Abdullah bin Hıdır'a gittiler!..

Tâbiînin büyüklerinden Abdullah bin Gâlib, bir harbe katılmıştı. Düşmana hücum edeceği sırada başına biraz su döktü. Sonra kılıcının kınını kırdı. Bunun manası şehid oluncaya kadar savaşmaktı!..

Abdülvahid bin Zeyd, Tebe-i tabiinden olup, Basra'da yetişen meşhur hadis, fıkıh âlimi ve büyük velidir. "Şeyh-us-Sufiyye" unvanıyla bilinir. Bugün bu zatın, bir talebesiyle yaşadığı hatırasını sunuyoruz sizlere...

Hayri Aytepe 1894'te İstanbul'da doğdu. Harb Akademisini bitirdi. Çeşitli askerî birliklerde vazife yaptı. Kara Kuvvetleri Personel Dâiresi Başkanlığında bulundu. 1957'de tümgeneral iken emekliye ayrıldı. 1966'da vefât etti...

Abdullah bin Abdân Hemedânî, İslam âlimlerinin büyüklerindendir. Gazneli devleti zamanında yaşayan bu mübarek zat 1041 (H.433) senesinde Hemedan'da vefat etmiştir. Hadis ilminde sened olduğu gibi, Şafii fıkhında da Hemedan şehrinin en büyük âlimiydi. Pek çok talebe yetiştirdi. Fetvaları, talebeleri tarafından kitap haline getirildi. Hemedan halkının meselelerini o hallederdi.

Ahmed Mekkî Efendi, âlim, ârif, veliyyi kâmil olan Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin büyük oğludur. Annesi; büyük velî Seyyid Fehîm-i Arvâsî hazretlerinin torunu Âişe Hanımdır...

Ahmed et-Ticânî Fas'ta uzun müddet kaldıktan sonra Şam'a yerleşmeye karar vermişti. Faslılara bu durum ağır geldi. Sanki içlerinden ciğerleri sökülüyordu! Buna mani olmalıydılar; ama nasıl?!.

Büyük âlim Ebü'l-Hasen-i Kerhî felç olmuştu. Talebeleri, ilaçları çok pahalı olduğu için validen yardım istediler. Bunu duyunca çok üzüldü ve "Yâ Rabbi! Valinin yardımı bana ulaşmadan canımı al!" diye dua etti...

Abbasi halifesi Me'mun, mutezile idi. Kelam âlimi Ebû Yakub el-Buveytî'ye "Kur'ân-ı Kerim mahluktur diye fetva ver" diye baskı yapıyordu! O mübarek zat da bu fetvayı vermemek için direniyordu!..

Hadis ve fıkıh âlimi Kays bin Âsım buyurdu ki: "Mali durumunuzu ıslah konusunda malı iyi kullanın. Çünkü mal, kerim kişilerin anlaşılması ve bilinmesi için bir vasıtadır. Onunla aşağılık kişilerden korunulur!"

Abd bin Ahmed, hadis, kelam ve Maliki fıkıh âlimidir. 966 (H. 355) senesinde Endülüs'te (İspanya) dünyaya geldi. İlim tahsili için memleketinden çıkıp, Mısır, Bağdad, Şam ve Mekke'ye gitti. Orada yerleşti ve evlendi. Mekke'nin Şeyh-ül-Harem'i oldu. Zamanının en büyük hadis âlimiydi. Hadis ve Maliki fıkhı üzerine birçok kitap yazdı. Kendisinden birçok hadis âlimi, hadisi şerifler rivayet etmişlerdir.