Vehbi Tülek

Kâdı Hamîdüddîn Nâgûrî, herkese iyilik ederdi. İnsanlara karşı çok merhametliydi.

Hakîkî Müslüman, ibâdetini tam yapar. Allahü teâlâya olan şükrân borcunu öder

Allahü teâlânın emrettiği işlere "Farz" denir. Yasak ettiklerine "Haram" denir.

Allahü teâlâ, her insanın saîd veya şakî olacağını ezelde biliyordu.

Allahü teâlâ, zamânlı, mekânlı, cihetli değildir. Bir yerde, bir tarafta değildir.

''Kıyamet günü şefaatime nail olacak en mesut kişi, 'La ilahe illallah' diyen Müslümandır''

Allahü teâlânın emirlerine uyan bir mümine, ölümden daha sevinçli bir şey olmaz.

Resûlullah efendimizi Allahü teâlâ katında vesile etmek caizdir.

"Rabbine karşı kulluk vazîfesini yerine getirirken, yaptığın ibâdetlerde de gâfil olma!"

Hadîs-i şerifler de, "muhkem" ve "müteşâbih" olmak üzere iki kısmdır.

Allahü teâlâdan başka olan her şeye, (Mâ-sivâ) veya (Âlem) denir.

"Dünyâ sevgisi zulmettir. Zulmetten çık! Tâ ki, sana muhabbetimin nûru ile tecellî edeyim."

Hiçbir kimsenin huyu, yaratılıştaki gibi kalmaz. Sonradan değişebilir.

Âyet-i kerimede buyuruldu ki: "Onlar Allahü teâlâyı severler. Allahü teâlâ da onları sever."

Bir günlük yiyeceği olmayanın, bunu istemesi câiz olduğuna fetvâ verilmiştir.

Âyet-i kerimede buyuruldu ki: "Allahın rahmetine kavuşmak isteyenler, emirlerini yapsınlar."

Kelâm âlimlerine göre, Peygamberin mucize göstermesi şart değildir.

Beş vakit namaz kılanların küçük günahlarını Allahü teâlâ yok eder!

Münker ve Nekir'in, insanların kabirlerine gelip sual sormaları haktır.

Kabre elini yüzünü sürmek, toprağı öpmek Hıristiyanların âdetidir.