Yıldıray Oğur

Son birkaç gündür Türkiye'deki gazeteleri okuyan bir İsrailli veya Filistinlinin kafası karman çorman olmuştur.

Dolmabahçe Sarayı'ndaki "Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi" toplantısı için İstanbul'a gelen 32 ülkeden İslam âlimine konuşan Cumhurbaşkanı adaylarından biri şöyle dedi:

Bülent Ersoy 1 oy, Ajda Pekkan 1 oy, Rahşan Ecevit 3 oy, Aynur Aydan 1 Oy (CHP'li İçişleri Bakanı'nın aktris sevgilisi), Muhsin Batur 38 oy, Mardin Bağımsız Milletvekili Nurettin Yılmaz 80 oy...

"Nasıl devlet, din üzerinde tahakküm kuramazsa, dinî topluluklar da devlet ve diğer dinî gruplar üzerinde tahakküm kuramaz.

"Endorsement" diye müesseseleşmiş bir gelenek var Amerikan siyasetinde. Herkes çıkıyor ve seçim kampanyasında desteklediği adayı açıklıyor. Kimi basının önüne geçerek, kimisi tweet atarak, kimi bir mitinge katılarak ya da yazı yazarak açıklıyor desteğini. Kimse de kimseyi ayıplamıyor.

Kral XVI. Louis'in adı Madam Bütçe Açığı'na çıkmış savurgan karısı Kraliçe Marie Antoinette'e bir kıtlık anında ekmek isteyen halk için şaşkınlıkla "Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler" dedirten Fransız Devrimciler giyotine yolladıkları Kraliçe üzerinden eski rejim aleyhine epey propaganda yapmışlardı.

"AKP 12 Eylül'ün ürünü" dediler. "Bunlar hep Türk-İslam sentezi" dediler. 12 Eylülcüleri yargılatmayı referanduma götürünce, "bunlar 12 Eylül'ü yargılayamaz, sizi kandırıyorlar" dediler.

Başbakan Cumhurbaşkanlığı kampanyasında Mustafa Kemal'in milli mücadele rotasını izliyor. Ama şanslı. Karşısına yollardayken hakkında ölüm fetvasını yayınlayacak bir Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi çıkmayacak...

Birkaç gündür "Türkiye kutuplaşıyor", "Korkutucu kutuplaşma" başlıklı haber ve yorumların sayısındaki artışın sebebi BİLGESAM tarafından yapılan "Türkiye'de etnik, dinî ve siyasi kutuplaşma" araştırması.

Paralel bir Türkiye var. Neredeyse ABD'deki Çay Partisi taraftarları gibi bizim nüfuz edemediğimiz alternatif bir gündemi olan bir başka Türkiye bu. Okudukları, izledikleri bizimkilerden 180 derece farklı. Bir yabancıya, aynı zaman diliminde ve aynı ülkede hatta aynı dünyada yaşadığımıza bile ikna etmek zor olur.

İlk cumhurbaşkanı bir hükümet krizi sonunda seçildi. Muhalif liderlerin Ankara dışında olduğu bir akşam Atatürk önce Cumhuriyet'i ilan etti, sonra da 270 vekilden 158'inin oyunu alarak cumhurbaşkanı seçildi..

Ramazan geldi. Her gazetede dinî yazarlar baş gösterecek, Ramazan sayfaları yapılacak kuponla Kur'anlar dağıtılacak

"Orta Doğu'nun operasyonel kabiliyeti en güçlü adamı. Ama şu ana kadar kimse sesini duymadı..."

18 yıllık yayın hayatından sonra Radikal gazetesi geçen hafta kâğıttan, dijital yayına geçti.

"Trakya'nın başlıca ihraç mallarından olan peynircilik de, beş on seneden beri gayri Türk unsurlar elinde kalmış ve bunlar, hasis emellerle sütlerin yarı yağını aldıktan sonra peynir yaptıklarından, Edirne peyniri namıyla dış pazarlarda mühim mevki işgal eden peynirlerimiz, son senelerde mevkiini kaybedip, dış pazarlara gönderilemez olmuştu."

Tarihin tekerrürü, belki de sadece bir tesadüf. Onun da babası müderristi. O da Orta Anadolu'da doğmuştu. O da "İslamcı" Sebilürreşad dergisi çevresindendi.

Önce bildiklerimizi tekrar hatırlayalım. Çünkü az sonra çok yoğun bir dezenformasyona maruz kalacaksınız.

O buna değer miydi?" Time dergisi son sayısında kapaktan bu soruyu soruyor.

2005 yılının Newroz kutlamaları sırasında Mersin'de bir grup çocuk sokak ortasında bayrak yakmıştı.

Yer, bir önceki sahibi, 1994'te Fenerbahçe Orduevi'nin önünden iki arabayla alınıp Sapanca'da devlet tarafından infaz edilen Liceli Kürt işadamı Behçet Cantürk olan Diyarbakır'ın en eski otellerinden Liluz Oteli'nin (1950'lerde açılmış otelin bilinen adı Demir, bu arada liluz lale demek) balo salonu.