Yılmaz Öztuna

Bu yıl ilk defa sakin bir Yüksek Askerî Şûra ile 30 Ağustosun şanlı 89. yıl dönümünü kutlayacağımız ümidinde idik. Silahlı Kuvvetlerimiz'in en üst kademesini oluşturan 4 komutanın istifa veya emeklilik talepleri ile tedirgin olduk.

Önceleri terör, suikast şeklindeydi. Günümüzde rejim karşıtları, silâh, istihbarat, para, insan gücüne dayanan örgütler hâline geldi.

Terörle mücadele için yeni düzenleme üzerinde, hükûmet ve genelkurmay anlaştı. Askerî Şûra hazırlığı da gerçekleşti. Bunlar, Türkiye gündeminde epey tartışılan konulardı. Bu yıl sakin geçecek, huzurumuz kaçmayacak.

Bu yıl ağustos, ramazan ayımız oluyor. Ağustos sonu da bayram...

İsrail, Türkiye'den özür dilemek konusunda yumuşuyor gibi. Zira Amerika, Türkiye'ye yaptığı gibi İsrail'e de bu konuda sürekli ricalarda bulunuyor (kibarca olsun diye rica dedim). Diğer sebep, Birleşmiş Milletler'in Mavi Marmara raporunda İsrail'i ağır suçlayan ibareler olmasıdır, rapor yayınlanmak üzere iken İsrail erteletti.

Terör niçin bu derecede azdı? Sebeplerden biri, her devletin teröre karşı olduğu iddiasına rağmen, gereklerini yerine getirmemesidir. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!" aşağılık davranışı sürüp gidiyor.

Norveç'te terör kimin aklına gelirdi ki? Ancak bilim-kurgu romanlarının, filmlerinin konusu olabilirdi. Norveç başbakanını hedef alan, bu hedefe erişememekle beraber başkent Oslo'da tam 92 kişinin ölümüyle sonuçlanan eylem, bütün dünyada kınandı.

Osmanoğlu Sultan Orhan Bey, Karası beyliğini ele geçirerek Marmara'dan ve Karadeniz'den sonra Ege'de sahil kazandı. Karası filosunu, onun kaptanlarını, denizcilerini, yönetici komutanlarını Osmanlı hizmetine alarak, cihan devletinin temellerini attı.

David Petraus'un Ankara ziyareti üzerinde fazla durulmadı. Orgeneral Petraus, Afganistan'daki NATO kuvvetleri başkomutanlığından alınmış, CIA başkanlığına atanmıştı. CIA, Birleşik Amerika'nın ünlü haber alma (istihbarat) örgütüdür. Bütçesi, Türkiye bütçesi kadardır. Sivil bir teşkilâttır. Doğrudan ABD Başkanı'na bağlıdır.

Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, yenilenen iktidarının ilk dış ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yaptı.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Başkan'dan sonra ikinci önemli şahsiyeti olan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türkiye'de iki gün kaldı, mühim temaslar yaptı.

Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, 13 şehidimize mal olan PKK eyleminden sonraki söyleminde, kesin ve keskin konuşmalarından birini yaptı.

13 askerimizin şehit edilmesi, Güneydoğu'da normalleşme çalışmalarını durdurmak veya engellemek için bir eylemdir. İki tarafa da (sakın anlaşmayın!) ihtarına benziyor.

Türk devletlerinin Çin'den Bizans'a uzandığı dönemlerde İpek Yolu, çoğunlukla Türkler'in elindedir. Arap ve Bizans tarihlerinde Türk tacirlerinin dürüstlüğünü öven kayıtlar az değildir.

İstanbul Konferansı, Libya için toplanıyor. Kaddafi işi uzattı ama sonu geldi. Asıl sorun Suriye'de.

Bugün İstanbul'da -hemen hemen milletlerarası denecek- Libya için konferans toplanıyor.

Önümüzdeki hafta Meclis tatile girecek. Yeni hükûmet icraata başlayacak. Sayın Erdoğan'ın vakit kaybetmek gibi bir huyu olmadığını biliyoruz.

Yazımı, dün öğleden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda, ana muhalefet partimizin demokrasi ayıbından kurtulmasını beklerken kaleme alıyorum.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda okuduğu hükûmet programı, siyasî literatüre geçecek derecede mükemmeldi.

Hiçbir Türk mimarı, Sinan'ın dehasını aşamadı. Onun sanat ufku, Rönesans mimarlarından da genişti. Batılı mimari tarihçiler bile, "Sinan, Mikelanj'dan daha büyük" diyor.