Yücel Koç

​Korkum şu ki; Çin’de yine bir dümen dönüyor. Covid-19’un nasıl yayıldığını hatırlayın.

Dikkat ettiniz mi; bir süredir Bizim Sayfa, gazetemizin tam ortasında. Eskiden kalma ağız alışkanlığıyla ‘orta sayfa’ derdik biz ona, yine öyle.

​Parlamenter sistemde, AK Parti karşısında iktidar şansı sıfır olan CHP’nin Başkanlık sisteminde umudu artıyor… Onda da parlamenter sistemi geri getirmeyi vadediyor!

​‘Borsa’ tamlaması, FETÖ ile mücadeledeki zaafa cuk oturmuştu.

​Rusya, Ukrayna’ya girdikten hemen sonra yapılan açıklamaları hatırlarsınız.

​CHP’li Enez Belediye Başkanı Vedat Avcu çilingir sofrasından video çekmiş.

​Uygun adım yürümeler… Daha masaya oturmadan maraza çıkarıp, ego yarışına girmeler… Hiç bilinmedik, Türkiye’de çığır açacak projeler açıklayacakmış gibi poz kesmeler…

Epeydir notlarımda duruyordu ama, Ukrayna’da savaş patlayınca bir türlü elim değmedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin pazar ve pazartesiyi kapsayan iki günlük Şanlıurfa gezisini yerinde takip ettim.

Mevzu Türkiye’ye çekilen operasyon olunca, en önce bunların sesi çıkıyordu. MİT, Gezi, 17/25 ve 15 Temmuz darbe girişimlerinde…

​Osmanlı’ya en büyük ihaneti yapıp içeriden yıkanlar Jön Türkler, yani İttihatçılardı… Amaçlarına ulaştıktan sonra resmî tarih kitaplarında Osmanlı’yı bize “düşman” gibi anlatanlar da!

​Devletimizin en tepesindeki isim her BM toplantısında “Dünya beşten büyüktür” diye haykırırken…

​Bazen öyle zordur ki yazmak! Elin varmaz bir türlü… Yaz sil, yaz karala…

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, Putin’in uzun masasında alay konusu olan Batılı liderlerin girişimini, 2. Dünya Savaşı öncesi yapılan en büyük diplomatik hatalardan biri olarak gösterilen Münih Konferansına benzetmişti.

​Bu sorunun cevabını bilse bilse Ukrayna’ya yağan füzeleri kahvesini yudumlayarak izleyen az sayıda küreselci biliyordur ama onların da hesabı tutarsa!

Tarihçi Murat Bardakçı, muhalif ittifaktaki altı partinin yuvarlak masa toplantısını “Jön Türkler’in üçüncü kongresi” diye özetlemiş.

​İyiler kaybedeli çok olmuş da, kötülerle daha kötüler arasında tercih yapmamız gerekiyor sanki!

En büyük derdimiz pahalılık. Özellikle gıdada ve muhalefetin en büyük umudu burada.

​İçerideki keşmekeşi, terör örgütleri ve güdümlü siyaset üzerinden hibrit savaş oyunlarını, ekonomik çelme takma fırıldaklarını bir kenara koyarsak eğer…

Hükûmet, pandemi sürecinde vatandaşa da, esnafa da, üreticiye de önemli destekler sağladı.