Yücel Koç

Tam da fethin yıl dönümüydü...

Gündemimiz önce Suriye idi... Sonra Doğu Akdeniz’e ve Libya’ya yoğunlaştık, sıra Azerbaycan-Ermenistan arasındaki savaşa geldi. Hiçbiri birbirinden bağımsız değil ve karşımızda konumlanan güçler aynı. Hem dışarıda, hem içeride!...

TGRT Haber’de çarşamba akşamı İçişleri Bakanı’mız Süleyman Soylu’yu ağırladık.

Bu konuyu Türk basınında gazetemizden çok gündeme getiren yoktur herhâlde.

Gazetemiz 22 Ocak’ta Türkiye’nin gündemine oturan bir manşetle çıktı.

12 Eylül 1980 darbesinin 40. yıl dönümünde ‘Yaslıada’daydım.

Türkiye’de kahir ekseriyetin muhafazakâr olduğu sır değil.

İslamiyetin bütün hükümleri, insana iyiliği, doğruluğu, güzelliği emreder.

Bir aylık molanın ardından yeniden merhaba!

Başkanlık seçimleri öncesi korona ile mücadelede ortaya konan başarısızlık ve ırkçılık karşıtı sokak olayları ile zorda kalan ABD Başkanı Trump, rakibi Biden'a yüklenirken şöyle bir itirafta bulundu;

Yarın 86 yıllık özlem sona eriyor.

Sinsi örgütün ardındaki İngiliz-masonik akıl, 15 Temmuz’un yıl dönümünde bir kere daha ortaya çıktı.

Dört ay kadar önceydi.

Danıştay, cuma namazından hemen sonra, saat tam 14.53’te açıkladı tarihî kararını. “Zulüm 1453’te başladı” diyenlere inat, İstanbul’un fethedildiği tarihe göndermeydi bu!.. Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ayasofya ile ilgili konuşacağı saat açıklandı: 20.53. Yani 2053.

"Bu biraz ağır olmuyor mu Sayın ....."

Dile kolay, 85 yıllık bir millî dava...

Zaman kötülükten yana işliyor sanki…

Bir ülkede tarihî eserleri korumak, yeni eser yapmak kadar önemli.

Haziran, son dönem Türkiye için kader seçimlerinin yapıldığı önemli bir ay.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Arzu ettiğimiz neticeleri alamamamızın tek sebebi milletimize kendimizi yeterince anlatamamamızdır. Eksiklerimiz varsa bunu düzeltmek boynumuzun borcudur. Hayatın bir gerçeği olan değişimi öncelikle kendi içimizde gerçekleştirmeden ülkemizi aynı istikamette yönlendiremeyiz” dedi.