ABD Büyükelçisi Koenig: Erdoğan döneminde Türkiye daha bağımsız bir politika izliyor

ABD’nin eski Güney Kıbrıs Büyükelçisi John Koenig, Türkiye-ABD ilişkileri ve Kıbrıs meselesine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a övgüler de dizen Koening, "Erdoğan döneminde Türkiye, NATO ve AB emellerine uymayan, daha bağımsız ve çok yönlü bir dış politika izliyor" dedi.
Eski Güney Kıbrıs Büyükelçisi John Koenig, Kathimerini’ye verdiği özel röportajda, 2012-2015 döneminde 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında yapılan ortak açıklamayı hatırlatarak, "Anastasiadis, Aleksander Downer’i adeta kovduğu için bu ortak açıklama, Kıbrıs müzakerelerinin 2017’ye kadar süren son turunu başlatan ve dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Ada’ya ziyaretini gündeme getiren bir dönüm noktası oldu" yorumunda bulundu.
Ayrıca Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında iş birliğinin önemine dikkat çekti.
Koenig, sınır geçişlerinin ve gündelik hayatı kolaylaştıracak önlemlerin sürekli olarak takip edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kıbrıslı Rumlar daha iyi bir gelecek için gerçek dostlarının Kıbrıslı Türkler olduğunu anlamalıdır” dedi.
Ayrıca, Ada’nın genelini etkileyen çevresel sorunlar için kapsamlı bir çözüm gerektiğini söyledi.
ABD 'BARIŞ KORUYUCU' DEĞİL
Doğu Akdeniz’deki ABD politikalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Koenig, ABD’nin bölgedeki varlığını “barış koruyucu” olarak nitelendiremeyeceğini ifade etti. “Ana hedefimiz İsrail’i korumak ve İran’ın nüfuzunu sınırlandırmak. Bölgede füzesavar gemilerimizin konuşlandırılması da dahil faaliyetlerimiz, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e verdiğimiz destekle uyumludur” açıklamasında bulundu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A ÖVGÜ
Türkiye-ABD ilişkilerine de değinen Koenig, "Erdoğan döneminde Türkiye, NATO ve AB emellerine uymayan, daha bağımsız ve çok yönlü bir dış politika izliyor. Bu yaklaşım Türkiye için başarılı oldu ve ABD genellikle bu duruma tepki göstermekle yetiniyor" dedi. Büyükelçi ABD’nin Doğu Akdeniz’e yönelik daha büyük bir stratejisinin olmadığını düşündüğünü ifade etti.
“HER ŞEY 2017 CRANS MONTANA’DA ÇÖKTÜ”
Koenig, Kathimerini’ye verdiği demeçte, 2012-2015 döneminin Kıbrıs müzakereleri açısından umut vadettiğini belirtti. O dönemde 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in ortak açıklamasıyla başlayan müzakerelerin, 2017’ye kadar sürdüğünü hatırlattı. Ancak, 2017’de Crans Montana’daki görüşmelerin sonuçsuz kalmasıyla çözüm yönünde ilerleme sağlanmadığını vurgulayan Koenig, “Yeniden birleşme, önümüzdeki birkaç on yıl boyunca masada olmayacak” şeklinde konuştu.
ABD'NİN GÜNEY KIBRIS'A YÖNELİK DESTEĞİ BİTECEK Mİ?
Eski Büyükelçi John Koenig, ABD’nin Güney Kıbrıs’taki yasadışı ekonomik faaliyetlere yönelik çabalarının, yalnızca Rusya’ya odaklanmayan geniş bir stratejinin parçası olduğunu belirtti. Koenig, “Bu konu, hatta Tasos Papadopulos döneminden beri gündemimizde. Papadopulos, Yugoslavya savaşı sırasında şüpheli ekonomik faaliyetleri nedeniyle fişlenmişti” dedi.
Koenig, ABD’nin özellikle Rusların Avrupa bankacılık sistemindeki yasa dışı faaliyetlerini engelleme hedefi doğrultusunda Güney Kıbrıs’a yönelik yaptırımlar politikasını uyguladığını ve bu süreçte Kıbrıs ekonomisinin temizlenmesine yardımcı olduğunu ifade etti.
“Kıbrıs’la iş birliğimizi artırırken, ülkelerimiz arasındaki ölçek farkını unutmamamız önemlidir. 1 milyonluk bir ülke ile 350 milyonluk bir ülke arasındaki iş birliği muhtemelen Kıbrıs için ABD’den çok daha büyük bir anlam taşıyor” diyen Koenig, ABD’nin Doğu Akdeniz’de izlediği politikaların daha çok stratejik çıkarlar doğrultusunda şekillendiğine dikkat çekti.