İsrailli Haham Filistinli esirlere tecavüz eden askerleri savundu
İsrailli haham ve siyasi lider Meir Mazuz işkence, taciz ve tecavüz görüntüleriyle gündeme gelen Sde Teiman gözaltı merkezindeki askerlere dua ederek kutsadı. Skandal suçlarla gündeme gelen askerleri "tutuklamak yerine ödüllendirmek" gerektiğini söyledi.
İsrail’de Sefarad Yahudilerinin önde gelen liderlerinden Haham Mazuz skandal görüntülerle tekrar gündeme geldi.
İsrail'in güneyindeki Negev Çölü'ndeki Gazzeli esirlere yönelik işkence ve tacizin adresi haline gelen Sde Teiman gözaltı merkezinde görev yapan ve tacizle suçlanan askerlerle bir araya geldi.
İsrail resmi televizyonu KAN’ın haberine göre, Haham Mazuz, gözaltı merkezindeki muhtemel taciz suçlusu bir askeri kutsadı ve onlara dua etti.
"E BUNDA NE VAR?"
Kanalda yayınlanan ve sosyal medyada çokça paylaşılan görüntülerde haham Mazuz, cinsel saldırı şüphelisi askerlere hitaben, "Tamamen beraat edeceksiniz. Siz ne yaptınız? Düşmanı darbettiniz. E, bunda ne var? Her şey yolunda. Başka bir ülkede olsaydı ödüllendirilirdiniz." dedi.
Buluşmaya, Filistinli esire cinsel saldırıyla suçlanan bazı askerleri temsilen bir de avukat katıldı.
"HAYVANLARLA UĞRAŞIYORUZ"
İsmi açıklanmayan avukat, haham Mazuz’a, cinsel saldırı mağduru Filistinli bir esirin "yalan söylediğine dair bir doktordan görüş aldığı" iddiasında bulundu.
Haham Mazuz, daha önce de İsrailli terörist Baruch Goldstein'ın 1994'te El Halil kentindeki İbrahim Camisi'nde ibadet eden Müslümanlara ateş açarak yaptığı katliamı savunmuş, Goldstein'ın bu katliamı yaparak "çok büyük bir tehlikeyi önlediğini" iddia etmişti.
Mazuz, kurucusu olduğu okulunda yaptığı haftalık sohbetinde Gazze’ye yönelik insani yardımlara skandal sözlerle tepki gösterdi.
ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’ye "insani yardım" ulaştırılması çağrısına "Biden'a şunu söylemeliyiz: Haklısın, insanlarla uğraşıyor olsaydık Gazze’ye insani yardım gönderirdik ama hayvanlarla uğraşıyoruz. Ne yapacağız?" diyerek karşı çıktı.
İsrail’in ABD’nin bu talebini reddetmesi gerektiğini söyleyerek Gazzeli sivillerin hastalık, açlık ve susuzluk içinde ölmeleri gerektiğini savunmuştu.