Hükümeti ve yargıyı hedef alan TUSİAD'a tepkiler çığ gibi! Açıklamalar peş peşe geldi

TUSİAD'ın hükümeti ve hukuk sistemine yönelik eleştirileri büyük tepki çekti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da TUSİAD'a sert çıktı. Eski Türkiye'nin geride kaldığını belirten hükümet temsilcileri, TÜSİAD'ın açıklamalarını "hadsizlik" olarak değerlendirdi. İşte o tepkiler...
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD) dünkü olağan kongresi tartışmalara neden oldu. Genel kurulda yapılan "Politik hayatta olağanüstü olaylar" başlıklı sunumda tutuklanan gazeteciler, iş insanları ve politikacılar konusunda tepkiler dile getirildi.
TUSİAD BAŞKANI'NDAN HUKUK SİSTEMİNE ELEŞTİRİ
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da hukuk sistemine yönelik eleştirilerde bulundu. Orhan, "Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, galiba artık şirket kurmaktan daha kolay. Kadın cinayetlerinin de, çocuk tacizlerinin de sonu gelmiyor. Nedir bu tırmanma? Biz niye bu hale geldik? Hangisini ele alsak günlerce, belki de aylarca konuşmak gerekiyor. Tüm bu sorunların arkasında, hukuka olan güvenin sarsılması var." dedi.
Orhan sözlerini şöyle sürdürdü: "Toplumsal kutuplaşmanın yerini toplumsal uyuma bırakması, siyasette yumuşama ve siyasi alanın genişlemesi, sorunlarımızın çözümünü mutlaka kolaylaştıracaktır. Terör sorununun kalıcı olarak ortadan kalkması en büyük dileğimizdir. Ancak izlenmekte olan sürecin başarısıyla hukuk devleti ve demokratik standartların iyileştirilmesi arasında birbirini besleyen karşılıklı bir etkileşim vardır. Biri olmadan diğeri eksiktir. Hukukun üstünlüğünü tesis edersek, tüm sorunlarımızı konuşarak ortak akılla çözebiliriz."
ADALAET BAKANI TUNÇ: TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL
TUSİAD'ın çıkışına dün ilk tepki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan gelmişti. "Türkiye eski Türkiye değil" diyen Tunç, "Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye’nin artık geride kaldığını anlamayanlar şunu bilmelidir ki; hiç kimse veya hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Hukuk düzenine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın." ifadelerini kullandı.
AK PARTİLİ ÇELİK'TEN TEPKİ
Daha sonra AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten de TÜSİAD'a cevap geldi. Çelik, "Maalesef Türkiye’de bazı sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki sicilleri sorunludur; geçmişlerinde askeri vesayete ve yargı vesayetine verdikleri destek hafızalardan silinmemiştir. Ayrıca kendi geçmişlerinde alenen meşru hükümeti hedef alma ve görevden gönderme faaliyetleri manşetlerde yer bulmuştur. Bu nedenlerle TÜSİAD yönetimi, bu ülkede demokrasi mücadelesi verenlerin “güven bunalımı” deyince ilk aklına gelenlerden birinin neden TÜSİAD’ın yaklaşımları olduğu ile yüzleşmelidir. TÜSİAD, demokrasi konusundaki kötü sicilini geride bırakmak için çaba göstermelidir. " şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ: BU DİLİ TASVİP EDEMEYİZ
Hükümet kanadından TÜSİAD'a tepkiler devam etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bugün TÜSİAD toplantısında maalesef bu olumsuz dil ve yaklaşım sergilenmiştir. İş dünyamızın genelini temsil etmediğine inandığımız bu dili ve üslubu tasvip etmek mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Sürekli bir şekilde topluma karamsarlık yayarak, felaket tellallığı yaparak olumlu bir gelecek inşa edilemez. Bir iş insanları örgütünün öncelikle katma değeri yüksek, teknolojik seviyesi gelişmiş, nitelikli istihdam üreten bir ekonomi oluşturma sürecinde kendi sorumluluklarını hatırlaması ve elini taşın altına koyması beklenir.
Demokrasi ve hukuktan bahseden büyük sermaye gruplarının öncelikle kendi şirketlerinde ayrımcı uygulamaları, rekabetçi olmayan yapılanmaları, farklı fikirlere yönelik tutumları sorgulamaları ve geçmiş sicillerine yönelik özeleştiri yapmaları sosyal fayda üretir.
Dünyanın ve bölgemizin zorlu bir döneminde, tarihimizin en büyük afetinin yaraları başarıyla sarılırken ve ekonomimizin temellerini sağlamlaştıran bir program kararlılıkla uygulanırken, iş dünyamızdan beklenen yapıcı öneriler ve geleceğe yönelik umut veren mesajlardır.
Seçilmiş hükümetler ve bağımsız yargı üzerinde vesayet dönemi kapanmıştır. Buna heveslenmek yerine, arzu eden herkesin demokratik kurallar içinde adını koyarak şeffaf bir şekilde siyaset yapması en doğrusudur."
BAKAN IŞIKHAN: BÜYÜK HADSİZLİK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da eski dönemim geride kaldığını belirterek TÜSİAD'dan gelen açıklamaları "hadsizlik" olarak değerlendirdi.
Bakan Işıkhan şunları söyledi:
Ülkemizin büyümesini ve kalkınmasını isteyen; üretim ve istihdama destek veren her kesimin yanındayız. Ancak milli iradeye ve milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallamak kimsenin haddine değildir.
Geçmişte kalan vesayet alışkanlıklarını bugünün Türkiye'sine taşımaya çalışmak milletimize ve ülkemize yapılan büyük haksızlıktır ve hadsizliktir.
Siyasete ve bağımsız yargıya 'istikamet' çizilen, demokrasiye 'balans ayarı' verilen dönemlerin geride kaldığını unutanlara tekrar hatırlatmak isteriz ki…
Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlam iradesi ve aziz milletimizin desteğiyle birilerinin hasretini çektiği vesayet odakları artık ortadan kalkmıştır!
Millet var, Milli İrade var!"