41 yıldır kan döken PKK'nın sonu geliyor! İşte bebek katili örgütün dünden bugüne bıraktığı acılar

Aylardır yürütülen İmralı süreci, bugün terörist elebaşı Öcalan'ın yaptığı çağrıyla yeni bir boyut kazandı. Gelişmeler takip edilirken terör örgütü PKK'nın saldırıları, Öcalan'ın örgütü kurma ve yurt dışından getirilme süreçleri yeniden gündeme geldi. İşte Türkiye tarihine derin acılar bırakan sürecin tüm detayları.
22 Ekim'de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin İmralı çağrısıyla başlayan süreçte sona gelindi. DEM Parti İmralı heyeti, terörist elebaşı Öcalan ile görüşmek için bugün 3. kez adaya gitti.
ÖCALAN'IN ÇAĞRISI OKUNDU
Bu süreçte siyasi partilerle ve siyasi isimlerle görüşen heyet, Öcalan'ın kapsamlı bir çağrı yapacağını açıklamıştı. Bugün 3. görüşmenin sona ermesinin ardından gözler saat 17.00'de yapılacak açıklamaya çevrildi. DEM heyeti, belirlenen saatte Öcalan'ın beklenen çağrısını kamuoyu ile paylaştı.
Türkiye gündeminin ana konusu olan çağrıda, Öcalan'ın terör örgütü PKK ve uzantılarına silah bırakma çağrısı yapması beklenirken birçok konu da yeniden gündeme geldi. İşte Öcalan'ın eylemleri, örgütün kuruluş süreci ve terörist elebaşının yurt dışında yakalanıp Türkiye'ye iade edilme süreci...
KADASTRO MEMURLUĞUNDAN TERÖRİST ELEBAŞILIĞINA...
1949 yılında Şanlıurfa'da doğan Öcalan, 1970 yılına kadar Diyarbakır'da kadastro memurluğu yaptı. Diyarbakır'daki görevinden, Bakırköy Tapulama Müdürlüğüne atanıp İstanbul'a gelen Öcalan, 1971 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi. Aynı yıl Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine yatay geçiş yaptı.
1978 YILINDA TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YI KURDU
1972'de komünist bildiriler dağıttığı için gözaltına alındı ve yedi ay Mamak Askeri Cezaevinde tutuklu kaldı. 1974 yılında bir grup öğrenci ile birlikte Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneğini kurdu. Derneğin kurucuları arasında terör örgütü PKK'nın kurucu isimlerinden Cemil Bayık, Duran Kalkan, Rıza Altun, Mustafa Karasu da vardı. Dernek 1975'te komünizm propagandası yapması sebebiyle kapatıldı. 27 Kasım 1978 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesi Fis köyünde terör örgütü PKK'yı kurdu. Örgüt ilk kanlı eylemini 1984 yılında yaptı.
KANLI SALDIRILAR, TARİHİN KARA SAYFASINA KAZINDI
Öcalan 1979'da Suriye'ye kaçarken PKK tarafından gerçekleştirilen şiddet içeren olaylar sonucunda 4.472 sivil, 3.874 asker, 1.225 köy korucusu ve 247 polis şehit edildi; 6.036 silahlı saldırı, 3.071 bombalı saldırı, 388 silahlı soygun gerçekleşti, yüzlerce insan ise kaçırıldı.
Birçok kanlı saldırıyla unutulmaz acılar yaşatan terör örgütü, onlarca insanı işkenceyle öldürdü. Çok sayıda insanı kanlı pusularda katleden örgüt, masum bebeklerin de kanına girdi. 20 Ağustos 1987'de Mardin Dargeçit İlçesi'ne bağlı Bahçe Mezrası'na gelen teröristler, kalaşnikoflarla katliam yaptı; 4 aylık Hamza bebek beşiğinde öldürüldü... Örgüt, 1992’de de Diyarbakır’ın Lice ilçesine sivil vatandaşlara saldırıp kundaktaki bir bebeği makineli tüfekle katletti. Bu saldırıyla birlikte PKK, "Bebek katili" olarak anılmaya başladı.
ÇÖZÜM SÜRECİ
2009 yılında Oslo görüşmeleri ile "Çözüm süreci" başlatılmış; bu süreç Öcalan tarafından yazılan, 2013 yılında Diyarbakır'da yapılan Sırrı Süreyya Önder tarafından okunan deklarasyonla halka açıklanmıştı. Örgüt 23 Mart’ta resmî ateşkes ilan etti; teröristlerin bir kısmı Türkiye'den ayrıldı. Çekilme süreci devam ederken 6-8 Ekim 2014’te Kobani olayları patlak verdi. HDP Genel Merkezi, Kobani'yle ilgili sokak protestosu çağrısı yaptı, çıkan olaylarda çok sayıda insan hayatını kaybetti. 16 yaşındaki lise öğrencisi Yasin Börü de 2014 yılında Diyarbakır'da gerçekleşen Kobani olayları sırasında vahşice katledildi.
24 Temmuz 2015’te polis ve askerlerimizin şehit edildiği birçok hain saldırı gerçekleşti. Erdoğan 11 Ağustos’ta çözüm süreci için “Bunlar ne yazık ki çözüm sürecini anlamadılar, anlamak istemediler. Şu anda bu buzdolabındadır” dedi.
Çeşitli kentlerde terör örgütü PKK bağlantılı uzantıların hendek ve barikatlar kurmasına karşı hendek operasyonları düzenlendi. Meydana gelen bu olaylarda birçok güvenlik görevlisi şehit oldu. Çok sayıda okul, hastane, cami, kütüphane gibi devlet kuruluşları da örgütün hedefi oldu.
ÜLKE ÜLKE KAÇACAK DELİK ARADI
Bugün halen İmralı'da olan Öcalan ise Türkiye'den kaçarak ülke ülke dolaştı... Eylül 1998'de Türkiye, Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Suriye'yi, Öcalan'ı sınırdışı etmeye zorlama kararı alındı. Suriye'den de sınırdışı edilen terörist elebaşı, Yunanistan, Rusya ve Almanya dahil birçok ülkeyi dolaştı. 1999'da Öcalan bir kez daha uçakla Yunanistan'a geçti. Buradan Nairobi'ye götürüldü ve Yunanistan'ın Kenya Büyükelçiliğine geçici olarak yerleştirildi.
KENYA'DA YAKALANIP TÜRKİYE'YE GETİRİLDİ
Öcalan, 15 Şubat 1999'da siyasi sığınma talebinde bulunduğu Hollanda'ya gitmek üzere Lazaros Mavros adına düzenlenmiş bir Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuyla Kenyalı yetkililerin gözetiminde büyükelçilikten ayrılıp Nairobi Havalimanı'na götürüldü. Havalimanına vardığında Türkiye'den iş adamı Cavit Çağlar'a ait özel uçakla gelen Engin Alan'ın komutasındaki özel kuvvetler tarafından derdest edilerek Türkiye'ye götürüldü.
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yakıt ikmali yapılan uçak, ardından Bandırma'daki askeri üsse uçtu. Buradan Bursa açıklarındaki Deniz Kuvvetleri'ne ait bir hücumbota getirildi ve İmralı'daki özel hapishaneye konuldu. Uçaktaki bir Devlet görevlisi kendisini "Abdullah Öcalan, memlekete hoş geldin" sözleriyle karşıladı. Öcalan'ın bu söze karşılık olarak ilk sözleri "Ben ülkemi severim. Annem de Türk'tü. Bir hizmet imkânım olursa yaparım. Onun dışında bana bir şey söylemeyin. Hizmet gerekirse yaparım. Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim. Fırsat verirseniz, hizmet ederim." şeklinde olmuştu.