Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ifade verdi: Ses kaydının mağduru oldum

Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, CHP İstanbul İl Kongresi seçimlerine hile karıştırıldığı ve seçim kanuna muhalefet ettiği iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında savcılıkta ifade verdi. İfadesinde ses kayıtlarındaki kişinin kendisinin olmadığını söyleyen Güney, "Hiçbir ilgim olmadığı halde sanki bu ses kaydının yapıldığı yerde varmışım gibi bir algı oluşturularak hakkımda karalama yapılmaktadır. Ses kaydının mağduru konumuna geldim" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca CHP İstanbul İl Kongresi seçimlerine hile karıştırıldığı ve seçim kanuna muhalefet edildiği iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ’şüpheli’ sıfatıyla ifade vermek üzere adliyeye geldi.
Güney, savcılıkta yaklaşık 1 saat 15 dakika süren ifade işlemlerinin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplamadan adliyeden ayrıldı.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Öte yandan şüpheli Güney’in Savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı. Şüpheli Güney ifadesinde asıl mesleğinin mali müşavirlik olduğunu ancak buna ilişkin herhangi bir ofis açmadığını belirterek, "2024 Mart ayında yapılan seçimlerden itibaren Beyoğlu Belediye Başkanı olarak görev yapmaktayım" dedi.
"SES KAYDINDAKİ BEN DEĞİLİM"
Şüpheli Güney, kendisine dinletilen ses kayıtlarına ilişkin ifadesinde, "Ses kayıtları sosyal medyaya düştüğünde bir arkadaşımın bana göstermesi üzerine dinledim. Dinlediğimde, kendimin orada olmadığını ve bu hususun bir yalan olduğunu gördüm. Bunun yanı sıra daha ses kaydını açmadan o ortamda olduğu iddia edilen kişilerin kim olduğuna bakınca zaten o ses kaydındaki kişinin daha kaydı dinlemeden ben olmadığını anladım çünkü bu isimlerle birlikte bugüne kadar herhangi bir toplantıya katılmadım. Ses kaydındaki kişinin Beşiktaş Belediyesi Meclis üyesi Fahrettin Çırak olup olmadığına ilişkin bir yorum yapmam söz konusu değildir. Kimseyi de böyle zan altında bırakmak istemem" dedi.
"HAKKIMDA KARALAMA YAPILIYOR"
Şüpheli Güney ifadesinin devamında, böyle bir toplantının içerisinde yer almadığını belirterek, "Yücel Akdemir’i mali müşavirlik mesleği kimliğim sebebiyle tanırım. Bu sebeple ses kaydında yapılan konuşmaları kimlerin yaptığı ya da konuşulan hususların doğru olup olmadığı hakkında herhangi bir bilgim yoktur. Ses kaydı sosyal medyaya düştüğünden beri bu ses kaydının mağduru durumundayım. Hiçbir ilgim olmadığı halde sanki bu ses kaydının yapıldığı yerde varmışım gibi bir algı oluşturularak hakkımda karalama yapılmaktadır. Ben, benim sesim olduğu iddia edilen hususları kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul İl Başkanlığı seçimi için aday olan Özgür Çelik ve Cemal Can Polat’ın aday olduklarına yönelik iradelerini bildirme tarihlerinin seçime 15-20 gün kala bir sürece denk geldiğini söyleyen Güney, "Seçimden aylar öncesinde adaylık açıklayan bir isim yoktur. Akabinde zaten seçim yapıldı ve Özgür Çelik seçimi kazandı. Sonrasında partimize yaraşır şekilde seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz, her iki adayda birbiri ile kucaklaşarak örgütü selamladı.
Sonuç olarak ben samimi şekilde beyanlarda bulundum. Bu ses kaydının alındığı toplantıda bulunmadım. Toplantıda kimler olduğuna dair bir fikrim yoktur, konuşulan hususların gerçekleşip gerçekleşmediğinden de bir bilgim yoktur. Ses kaydının mağduru konumuna geldim. Artık teknoloji gelişti, ses kayıtları incelendiğinde konuşan kişilerin kim oldukları ortaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı.