BİR ZAMANLAR TÜRKİYE — Doğmak da ölmek de çok pahalı! (18 Şubat 1995)

Türkiye’de 1994’te yaşanan ekonomik krizin etkisi yıllarca devam etmiş, yükselen enflasyon beşikten mezara her şeye uzanmıştı.
🔴BİR ZAMANLAR TÜRKİYE— Asgari ücretin eski parayla 8 milyon 460 bin TL olduğu 1995 yılında yeni doğan bir bebeğin hastane masrafları 5 milyondan başlayıp 50 milyona kadar çıkabiliyordu.
Defin işlemleri ise 100 milyon liraya kadar ulaşıyordu. Yani doğmak da ölmek de kolay değildi!
İşte bu durum, 18 Şubat 1995 tarihinde Türkiye gazetesi sütunlarına şu enteresan haberle taşınmıştı:
ÖLÜMÜN FATURASI
Doğum ve ölümün maddi boyutu insanları sıkıntıya sokuyor. Doğum ücretleri, özel hastanelerle devlet hastaneleri arasında çok büyük farklar gösterirken, ölümün faturası da geride kalanları 10 milyon liradan başlayan ve 100 milyon liraya ulaşan masraflara zorluyor. Normal doğum ücretleri devlet, SSK ve üniversite hastanelerinde, ilaç yatak ve doktor parası dahil 5 milyon liradan başlıyor. Özel hastanelerde bu rakam katlanarak artıyor. İlaç hariç, 3 günlük yatak ve doktor masrafı 50 milyon liraya ulaşıyor.
ZİNCİRLİKUYU 10 MİLYON, AŞİYAN 14 MİLYON
“Evden mezara hizmet” ise lüks ve mütevazı olmak üzere iki tarifeye göre yapılıyor. Belediye tarafından verilen kefen, taşıma, mezar kazma, 2 metrelik tabut hizmetleri toprak bedeli ile birlikte 10 milyon lira. İstanbul'daki Zincirlikuyu, Aşiyan ve Hasdal mezarlıkları bu ücrete tabi değil. Çünkü buralardaki sadece yer ücretleri Zincirlikuyu için 10, Aşiyan için 14, Hasdal için de 3 milyon 600 bin lira. Beyoğlu Cenaze Kaldırma İstasyon Şefi Ebubekir Fırat, önceden mezar yeri almak isteyenlerden sadece yer bedeli olarak 50-100 milyon lira alındığını söyledi.