Bakan Fidan'dan Şam-SDG anlaşması yorumu! "Yeni yönetime telkinimiz" diyerek açıkladı
Suriye'nin başkenti Şam'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, görüşmeye ilişkin konuştu. Masaya yatırılan konulara değinen Bakan Fidan, "Suriye'nin içinde bulunduğu şartları suistimal eden terör örgütleri var. O konuları görüşmek, mevcut gelişmeleri gözden geçirmek ve 2 ülke arasında gündeme gelmesi gereken diğer konular da var. Enerji ve yardım gibi... Bunların hepsini ele aldık." dedi. Bakan Fidan Şam-SDG anlaşmasını da yorumladı.
Önceki gün Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile Suriye'nin başkenti Şam'a giden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile yaptığı görüşme ve Şam-SDG arasındaki anlaşmayı yorumladı.
Dışişleri Bakanı Fidan, TV100'deki canlı yayına konuk olarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Hakan Fidan, "Suriye ziyaretimiz önemli bir ziyaretti. Geçtiğimiz yılın 8 Aralığında Suriye'de yeni bir dönem başladı. Çok büyük bir tarihi fırsat getirirken Suriye halkı ve bölge için aynı zamanda birçok problemin de başlangıç noktası oldu. Yeni yönetim ve Suriye halkı arkasında ülkeyi yokluğa, imkansızlığa, açlığa bırakmış bir liderin kalıntısıyla baş başa kaldılar ve şu anda sistem kendini yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyor. Hem uluslar arası toplumun hem de komşular olarak bizlerin her türlü desteğine ihtiyacı var. Bu bizlerin tarihi mesuliyetimiz. Modern bir devlet imkanını kullanarak onlara her türlü desteği götürmek önemli." dedi.
Bakan Fidan, Suriye Devlet Başkanı Şara ile hangi konularda görüştüklerini de açıklayarak şunları kaydetti:
"Türkiye olarak bizim yaşamsal çıkarlarımız var, başta güvenliğimiz olmak üzere. Suriye'nin içinde bulunduğu şartları suistimal eden terör örgütleri vardı. O konuları görüşmek, mevcut gelişmeleri gözden geçirmek ve 2 ülke arasında gündeme gelmesi gereken diğer konular da var. Enerji ve yardım gibi... Bunların hepsini ele aldık. İyi ve verimli bir ziyaret oldu. Beraberinde Savunma Bakanımız ve MİT Başkanımız vardı. Bu konularda da detaylı görüşmeler yaptık."
"SURİYE KÜRTLERİNİN HAKLARININ VERİLMESİ FEVKALEDE ÖNEMLİ"
Dışişleri Bakanı Fidan, "Bölgede terör faaliyetlerine bulaşan bütün silahlı unsurların denklem dışına çıkması, bütün nüfusların normal bir hayata dönmesi elzem. Biz hiçbir zaman için orada bir otonomi veya özerklik arayışına ilişkin bir taviz olduğunu düşünmüyoruz. Yeni yönetime telkinimiz Suriye Kürtlerinin haklarının verilmesi, bu hem Cumhurbaşkanımız hem de Türkiye için fevkalade önemli." dedi.
"TÜRKİYE OLARAK YAKINDAN GÖZETLİYORUZ"
Bakan Fidan, Şam-SDG arasındaki anlaşmaya ilişkin olarak, "Artık 21'inci yüzyılda herkesin mutluluğu ve refahı yaşadığı bir dünyada hala sınırımızda silahların kan kusması kabul edilebilir bir şey değil. Bizim için hassas olan güvenliğe ilişkin konular var. Özellikle YPG ile ilgili olan konularda ileriye yönelik tezgahlar başta olmak üzere her şey gündemde olabilir. İyi niyetle imzalanmış olan bir anlaşma varsa gereği yapılsın. Fakat orada ileriye yönelik döşenmiş mayınlar olabilir. Türkiye olarak bunu yakından gözetliyoruz. İnşallah çok fazla kan dökülmeden sulh içinde normal hayata geçiş olur ve terör biter." dedi.
"HER TÜRLÜ SENARYOYA HAZIRIZ"
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın, terör örgütünü feshetmesine ilişkin konuşan Fidan, şunları kaydetti:
"Yapılan çağrıya kulak verilmeli, tarihi bir fırsat olarak görülmesi gerekiyor. Örgüt bunu zemin olarak alıp kendini feshetme sürecini başlatmalı. Bu fırsat penceresini değerlendirirlerse, Türkiye ve bölge için açılım olur. Başkaları aklını çelerse kendi bilecekleri iş, biz her türlü senaryoya hazırız."
SURİYE'DEKİ PROVOKASYONLAR
Bakan Fidan, Suriye'nin batısında yaşanan provokasyonlara ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı:
"Daha önce provokasyon uyarısı yapmıştık. Bu ilk veya son da olmayacak. Bu türden provokasyonlara karşı idari ve siyasi tedbirler önemli. Bu provokasyon Nusayri kesimin provoke edilmesine yönelik bir proje olduğunu görüyoruz. Eski rejim unsurlarının bir tuzakla hükümet birliklerine saldırması belirli miktarda askeri öldürmeleri ve akabinde ortaya çıkan sivil unsurların da iki taraftan karıştığı bir konu. Özellikle Nusayri ve Sünni hassasiyetinin bulunduğu bir yerde yakın tarihinde bazı acıları yaşamış bir toplumun yaraları bu kadar tazeyken provokasyona bu kadar açık bir yaranın olduğu ortada."
"Yeni yönetim bu türden rövanşist bir tavra girmeyince, aklı selim, makul bir yaklaşım sergileyince bu sefer umduğunu bulamayan bazı çevreler provokasyonu kendileri örgütlediler." diyen Fidan şunları kaydetti:
"Bu provokasyonunun arkasında Şara yönetiminin bunların sorumlularının bulunacağı ve bu saldırıların hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğine ilişkin yaklaşımı da oldukça önemliydi. Türkiye olarak da bizim baştan beri çağrımız bu. Anayasal çerçeve neticesinde bütün toplumsal kesimlerin birbirlerini kucaklaması gereken bir anlayıştan bahsediyoruz."
"Bizim bölgemizde çeşitli mezhep grupları var." diyen Fidan, "Sünniler olduğu kadar Aleviliğin, Şiiliğin farklı mezhep grupları da var. Irak'taki 12 İmam Şiiliğinin, Suriye'deki Nusayriliğin veya Türkiye'deki klasik Bektaşi-Alevi geleneği... Bunlar birbirinden farklı özellikler ama günün sonunda diğer Sünni kesimden ayrıldıkları için buradan toptancı bir yaklaşımla bir mezhepçi ayrıma gidilmesi gündeme gelebiliyor. Bütün bunların üstüne çıkacak bir anlayış geliştirerek modern devletin toplumun bütün kesimlerini kucaklaması burada en öncelikli olan." şeklinde konuştu.
Bakan Fidan şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'de bazı çevrelerin ucuz bir siyaset dili kullanarak yakın çevremizde olan birtakım gelişmelerin aynasını Türkiye'ye tutması ve başka bir yerdeki gerilimi Türkiye'de bir taban bulmaya yönelik bir operasyona dönüştürmesi talihsiz bir yaklaşım."
Bakan Fidan, Financial Times'a verdiği "Cin şişeden çıktı" söylemiyle kastettiğini şu sözlerle açıkladı:
"ABD'nin Avrupa ile ilişkilerde Ukrayna üzerinden gündeme getirdiği bazı argümanlar, söylemler ve hareketlerine bakınca Avrupalı aktörler için geri dönülemez bir noktaya girildiğini görüyoruz. Bu bizim özellikle bir senaryo olarak son birkaç yıldır belirli çevrelerde dillendirdiğimiz bir konuydu ama son 3 ayda bu ihtimalin çok hızlı şekilde hayata geçtiğini görüyoruz."
"Avrupalılar şunu görüyorlar: Uzun zamandır kendi güvenliklerini ABD’ye bağlamışlar. Bu ABD’nin koruyucu çemberini kaldırın her şeyin bozulacağı görülüyor zaten. Avrupalılar ama bunu uzun yıllar kendilerinin yaptığını düşündüler. ABD şimdi bu koruyucu şemsiyeyi çekebileceğini söyleyince Trump’ın attığı bu adımlar Avrupalıları daha da panik hale getirdi. Rasyonel çıkarımı yaparak kendi güvenliklerini yüzde 100 ABD’ye bağlayamayacakları yönünde karar verdiler. Orta ve uzun vadede ABD’nin sağladığı kabiliyetleri kendilerinin geliştirip artık ABD’den güvenlik konusunda bir bağımlılığı azaltmaya yönelik durum başladı. Cin şişeden çıktı, derken bunu kastettim."
BAKANLAR FİDAN, GÜLER VE MİT BAŞKANI KALIN'IN ŞAM ZİYARETİ
Önceki gün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara tarafından başkent Şam'da kabul edilmişti.
İkili ilişkiler ve bölgedeki güncel gelişmelerin ele alındığı görüşme, yaklaşık 3 saat sürmüştü. Görüşmenin ardından Türk heyeti, Halk Sarayı'ndan ayrılmıştı.