Asıl maksadımız

A -
A +

Boranlı Mustafa Baba, Malatya'da yetişen velîlerden. Bir gün sevdiklerine buyurdu ki: - Meşgaleniz, asıl maksadınızı unutturmasın. Sordular: - Asıl maksadımız nedir hocam? Buyurdu ki: - İnsanlara iyilik etmektir. İnsanlara yapılacak en büyük iyilik de, onlara İslamiyeti öğretmektir. Birine dinden bir mesele öğretmek, yüz nafile hacdan daha kıymetlidir. *** Bir gün de biri gelip dert yandı: - Hocam bela ve musibet eksik olmuyor başımızdan. Buyurdu ki: - Ne güzel işte, sevin. Her iki halde de sevap! Hayretle sordu: - Sevineyim mi? - Evet. Allahü teala dert ve belayı sevdiklerine gönderir. Bu yolla günahlarını affeder. Hadis-i şerif de var bu hususta. - Nasıl hocam? - Peygamberimiz buyuruyor ki, "Müminin her haline hayret ediyorum. Çünkü nimet gelirse, şükreder. Bela gelirse, sabreder. Her ikisinde de sevap kazanır. *** Bir gün ona sordular: - Hocam, Müslümanlar da Cehenneme girecek mi? Kömür haline gelecek! Buyurdu ki: - Ehli sünnet üzere iman etmiş bir müslüman, ancak küfür bulaşığı olan günahlar sebebiyle Cehenneme girer. - Nasıl yani? - Mesela günahı hafif görerek, ehemmiyet vermeyerek işler, İslam dininin emirlerini aşağı görerek namaz kılmazsa, bu gibi günahlarda "Küfür bulaşıklığı" vardır ki, bu günahlar ancak Cehennem ateşiyle temizlenir. Fakaaat... - Fakatı ne hocam? - Müslümanın Cehennemde yanması bir seferdir. Kömür haline gelecek ve hep o şekilde kalacaktır. Cehennemden en son çıkacak olan Müslüman, iki buçuk milyar sene orada kalır. Ve ekledi: - Küfür bulaşığı olmayan günahlar, insanı Cehenneme götürmez.