"Üçpınarlı Hayrettin Efendi", Balıkesir Velilerinden. Mübarek kabri, Kayabey mahallesinde, Kayabey Camii'nin avlusundadır. Bir gün, genç bir talebesi geldi yanına. - Hocam, bana Peygamber Efendimizi anlatır mısınız? - Nesini anlatayım evladım? - Güzel ahlakını, üstün hasletlerini, mucizelerini. - Bak evladım, her insanı terbiye eden, yetiştiren biri vardır. Bunlar, ya anne babasıdır, yahut da hocası, öyle değil mi? - Evet efendim. - Pekii, Peygamberimizi kim yetiştirdi dersin? - Bilmem. - Efendimiz, "Beni Rabbim terbiye etti, yetiştirdi" buyuruyor. Bir insan ki, muallimi Allahü teâlâdır, düşün artık. O, ömründe hiçbir mümine sert bakmamış, kötü söylememiştir. Bilmiyorlar, bilseler yapmazlar Kendisini öldürmek isteyen kâfirler için bile, en fazla "Bilmiyorlar, bilseler böyle yapmazlar" buyururdu. Sonra şöyle devam etti. - Onun mübarek lisanında "Yok" kelimesi yoktu evladım. Kendisinden bir şey istendiğinde, varsa verir, yoksa cevap vermezdi. Hiçbir kimse, hiçbir bakımdan, Onun zerresi bile olamaz. Allahü teâlâ Onu, en mükemmel şekilde yaratmıştır. Onun giydiği elbise, mübarek elinin dokunduğu eşyalar, mis gibi kokar, aradan haftalar geçse de kaybolmazdı güzel kokusu. *** Bu zatın sevdiği genç bir tüccar vardı. Maddi bakımdan sıkışınca faize girdi. Ancak söylemedi bunu Hayreddin Efendiye. Bir gün ziyaretine geldi bu büyük Velinin. Oturup sohbet ettiler. Haram ateştir Hayreddin Efendi döndü bu gence. - Evladım, vazgeç bu faizden. Haramdan hayır gelmez! - Peki hocam. Ancak bu "Peki" çok zayıf çıkmıştı ağzından. Nitekim faizden vazgeçemedi. Çünkü bulaşmıştı bir kere. Girmişti o batağa. İpin ucu kaçmıştı. Lakin Hayreddin Efendi onu kurtarmak istiyordu bu haramdan. Sonunda haber gönderdi biriyle: - Faiz haramdır, haramsa ateş. Bizden söylemesi! Genç tüccar bu ikazdan da uyanmadı. Ancak bir kaç gün sonra çok güzel uyandı. Zira dükkanında yangın çıkmış, bütün malları yanmıştı. O zatı dinlememesi, pahalıya mal olmuştu kendisine. Yanan mallarına bakarken o zatın son ikazını hatırlayıp mırıldandı yavaşça: "Haram gerçekten ateşmiş"