Manisa-Akhisar'da bir cami avlusundaki kabristanda Allah dostlarından bir kişi yatıyor. "Şeyh Ahmet Efendi" ... O devirde bir müslüman, her nasılsa iftiraya uğradı ve hapse atıldı. Mübarek, hadiseyi öğrenince, valiye gidip rica etti: - Bu kişi iftiraya uğramış. Onu serbest bıraksan iyi olur. Vali, "Peki" dedi. Ama sonra döndü bu sözünden. Ve hapiste tuttu o müslümanı. Büyük zat bunu öğrenince çok üzüldü. Kırıldı mübarek kalbi. Ya vali? İflah etmedi artık. Boynunda bir ur çıktı. Hangi doktora gittiyse çare bulamadılar. Birkaç gün içinde vefat etti bu dertten. ? Mümin, dünyaya bedeldir Bir gün buyurdu ki: - Bir kimse, bir din kardeşinin ismini duvarda yazılı görse, ceketini ilikleyip saygı ile geçmelidir o duvarın önünden . Dinleyenler şaşırdı. - Neden hocam? - Çünkü orada, Allahü teâlâya iman etmiş mümin bir kişinin ismi yazılı. Bir müslüman dünyaya bedeldir. Müslümanın ismine bu kadar hürmet lazım gelirse, kendisine karşı nasıl davranmalı, artık düşünelim. Ve ekledi: - Müslüman, her şeyden kıymetlidir. Kâbe'den bile. "Siz de yanarsınız" - Kâbe'den de mi? - Evet. Görmüyor musunuz, camilerde imam efendi selam verince, yüzünü cemaate dönüp oturur. Bu da, müminlerin şeref ve kıymetini gösteriyor işte. *** Bir gün de buyurdu ki: - Öyle yaşayınız ki, hiç kimse sizin yüzünüzden Cehenneme girmesin. Yani size bakıp da, kimse soğumasın İslâmdan. Yaşayışınızla örnek olun insanlara. Size gıbta ile bakıp, "Ne iyi insan. Müslüman işte böyle olur" desin herkes. Sordular: - Ya aksi olursa? - Çok kötü olur. İnsanlar, "Şuna bak, bir de namaz kılıyor" der ve İslâmiyetten soğurlar. Ama buna siz sebep olduğunuz için, onlarla birlikte siz de yanarsınız.