Ömer bin Abdülaziz hazretleri “rahmetullahi aleyh” vefat edince; akrabası, taziye için hanımına geldiler.
Sabır tavsiye edip;
“Bize, zevcin Ömer'in faziletlerinden biraz bahseder misin” dediler.
O da “peki” dedi.
Ve şöyle anlattı:
Hayatı boyunca, gece gündüz çok ibadet yapar, Allahü teâlâdan çok korkardı! Bütün bir ömrünü kulların hizmetine vakfetmişti.
Allahtan hayâ ederdi.
Ve Allah korkusundan her gece ağlar ve çok gözyaşı dökerdi!
Öyle ki iki gözü de şişerdi.
Sonunda bir “âah!” ederdi.
Ve bayılıp yere düşerdi!”
Biz “öldü” zannederdik.
Nice zaman sonra uyanırdı.
● ● ●
Bir gece iki rekât namaz kılıp elleri çenesinde tefekküre daldı.
Gözyaşları sel olup aktı!
Fecre kadar öyle ağladı!
Ben, kendisine:
“Ne oldu ki; bu gece çok ağlıyorsun?” diye sordum.
Zira merak etmiştim...
Bana dönüp;
“Bu milletin zenginine fakirine sultanlık yapıyorum. Şu memleketin dört bir yanında yaşayan nice dertli, kederli ve nice biçare insanların hesapları hep bana sorulacak, nasıl ağlamayayım” dedi.
Ağlamaya devam etti.
Sonra gözyaşlarını sildi.
Ve bana dönüp;
“İşte ey hanım! Âhirette bu hesabın altından kalkamazsam hâlim nice olur? diye düşünüp kederimden ağlıyorum!” dedi.