"Bizi Allah kurtarır"

A -
A +

İslam büyüklerinden bir Allah dostu. Ziyâeddîn Nahşebî... Bir derste, talebeye, - Evlatlarım der. İnsan dara düştüğünde, Allaha yalvarmalıdır. O, dua edenleri sıkıntıdan kurtarır. Ve bir vak'a anlatır onlara Hadise şöyledir: Vaktiyle üç kişi, bir yolculuğa çıkarlar. Bir dağda akşam olur. Gecelemek için bir yer ararlar. Bir mağara görür, oraya sağınırlar. Olacak bu ya, Dağdan koca bir kaya yuvarlanır. Mağaranın ağzını kapatır. İçerde kalırlar. Açmayı denerler. Ama ne mümkün. Kaya tonlarca ağırlıktadır. Bir milim oynamaz. Çaresizdirler Yapılacak tek şey vardır: Dua etmek. Onlar da bunu yapar. Bir tanesi, - Arkadaşlar! Der. Bizi buradan ancak Allah kurtarır. Gelin, iyi işlerimizle Ona yalvaralım. Ve şöyle yalvarır: - Yâ ilâhî! Benim çok yaşlı annem babam vardı. Pir-i fani idiler. Onları doyurmadıkça yemezdik bizler. Bunu, senin rızan için yaptıysak, kaldır bu musibeti üstümüzden. O anda bir hareket olur. Kaya biraz aralanır. Ama dardır, çıkamazlar. Bu defa ikincisi yalvarır: Allahtan kork! - Yâ ilâhî! Komşumuzun çok güzel bir kızı vardı. Onunla buluşmayı çok isterdim. Ama o reddederdi. Sonra bir kıtlık oldu. Bize muhtaç oldular. Bunu fırsat bilip onlara erzak verdim. Kıza, "Haydi" dedim. O, "Allahtan kork" dedi. Vazgeçtim. Senin rızan için vazgeçtimse, bizi kurtar. Bir hareket daha olur Kaya az daha aralanır. Ama yine dardır, çıkamazlar Bu sefer üçüncüsü el kaldırır: - Yâ ilâhî! Amele tutmuştum. Birisi ücretini almadan gitti. Ben onun parasını nice zaman çalıştırdım. Öyle ki, yüzlerce koyun birikti hesabına. Gelip ücretini isteyince, koca bir sürüyü verdim ona. Bunu, senin rızan için yaptıysam, bizi kurtar. O anda taş biraz daha kayar. Artık çıkmaya müsaittir. Çıkar ve kurtulurlar.