Davetten mahrum kalan genç

A -
A +

Şeyh Lütfullah Efendi, Balıkesir erenlerindendir. Bir gün, dergahına zenginlerden biri geldi. - Hocam, müsaitseniz bütün talebelerinizle birlikte bu akşam yemeğine fakirhaneye bekliyorum sizi. Mübarek zat memnun oldu. - Olur geliriz. Hem sohbet ederiz biraz. Adam sevindi. Talebeler daha çok sevindiler. Zira böyle davetlerden sonra hocalarının sohbetine doyum olmazdı. Yemekten ziyade sohbet için sevinmişlerdi onlar. Ancak henüz yenice gelen Mustafa adında bir talebe vardı ki, başka türlü sevinmişti bu garip. "Hele şükür" dedi içinden, "Her gün darı ekmeği yiyip, darı çorbası içiyoruz. Bu akşam, şöyle çeşitli nefis yemekler yeriz davette". Çarıklarını hazırlayıp, sabırsızlıkla akşamı bekliyordu ki, Lütfullah Efendi çağırdı kendisini. - Mustafa! "Sen dergahta kal" - Buyurun hocam. - Evladım, biz bu akşam davete gidiyoruz. Sen dergahta kal. Mutfakta darı ekmeğiyle darı çorbası var. Onlarla karnını doyurursun! Genç anlamıştı hatasını. Köşesine çekilip azarladı kendini: - Ey alçak nefsim! Sen yalnız mideni düşünürsen, böyle mahrum kalırsın işte. Çek şimdi cezanı. Sen müstehaksın buna. *** Lütfullah Efendi bir gün de sohbetinde buyurdu ki: - Allahü teala, sıkıntılı halde yapılan duayı kabul eder çocuklar. Mesela hastanın duası makbuldür. Onun için hastalık nimettir bir bakıma. Talebenin biri kalktı. - Hocam, hastalık nimettir dediniz. Yanlış duymadık değil mi? "Hastalıkta şifa vardır" Evet evladım. Hastalık nimettir, ama sabredilirse. Büyükler, "Hastalıkta şifa vardır" buyurmuşlardır. Hastalık istenmez. Bilakis hasta olmamak için tedbir alınır. Ama buna rağmen gelirse, sabredilir. Genç talebe bir daha şaşırdı. - Hastalıkta şifa mı vardır hocam? - Evet yavrum. - Nasıl yani? - Hasta, hastalığından dolayı şikâyet etmez ve sabrederse, günahları affolur. Ayrıca çok da sevap kazanır. Sonra hastanın kalbi kırık olur, duaları makbuldür. Hasta, günah işlemeyi düşünemez. Şifa vermesi için Allaha yalvarır daima. Hem sonra hasta, ölümü daha çok hatırlar. Ahireti düşünür, günahlarına tövbe eder. Bu yüzden Allaha daha yakın hisseder kendini. Bütün bunlar şifadır işte. Manevi şifa...