Karacaahmet, Manisa-Akhisar'da yatan bir velîdir. Bir gün ona sordular: - Dünyada en tatlı şey nedir? - Çile çekmektir! Soranlar şaşırdı. - Nasıl olur hocam? - Evet, bu dünyanın tadı, çile çekmektir. Müslüman, zevk alır çileden, haz duyar. Ve ekledi: - Hem sonra çilekeş olan, başarılı olur. Çile çekmeden hiçbir başarı sağlanamaz. Ve sordu onlara: - Hiç zahmet çekmeden rahatlığın tadı duyulur mu? - Duyulmaz tabii. - Yorulmayan, dinlenmenin tadını alabilir mi? - Alamaz. "Ooh! Dünya varmış" - Acıkmayana, yemek lezzetli gelir mi? - Gelmez. - İşte bu dünyada Allah için çalışan, Allah yolunda yorulan, üzülen, sıkıntılara katlanıp çile çekenler, Cennete girince, "Ooh! Dünya varmış" diyecekler. *** Bir gün rica ettiler bu zata: - Bize "Dünya"dan bahseder misiniz? Buyurdu ki: - Dünya, üzüntü ve sıkıntı yeridir. Müslüman, bu dünyada anne karnındaki çocuğa benzer. - Nasıl yani? - Bebek dünyaya gelince nasıl rahatlarsa, mümin de ölünce Rabbinin nimetlerine kavuşur ve rahatlar. "Sonsuzluğu kavrayamaz" Hatta bir pişmanlık duyar. - Ne pişmanlığı hocam? - Daha çok çalışmadığına pişman olur. "Keşke daha fazla hizmet etseydim. Allah yolunda daha çok yorulup, daha fazla sıkıntı çekseydim" der. - Cennette pişmanlık olacak mı? - Olacak. Çünkü Cennetteki dereceler sonsuzdur. - Sonsuz mu? - Evet. Mesela Cehennemden en son çıkacak olan mümine, on dünya büyüklüğünde Cennette yer verilecek. Ama bunu bizim anlamamız zordur. - Neden? - Çünkü bizim aklımız sınırlı. Sınırlı olan, sonsuzluğu kavrayamaz.