En büyük günah!

A -
A +

Kınalızade Ali Efendi, Anadolu âlim ve velîlerindendir. 1571'de Edirne'de vefat etti. Bir gün talebesiyle sohbet ediyordu ki gençlerden biri sordu: - Küfürden sonra en büyük günah nedir hocam? Buyurdu ki: - Kalp kırmaktır. Mümin olsun kâfir olsun, kimsenin kalbini kırmayın çocuklar. Bu günahla küfr arasında ince bir zar vardır. Bu zar yırtılınca küfre girilir. Kalp, nazargâh-ı ilâhîdir sonra. Onu kıran, Kâbe'yi yıkmış gibi günaha girer. - Kâfirin kalbini kırmak da mı günahtır hocam? - Elbette. O da Allahın bir kuludur nihayet. Bir babanın çocuğunu dövsen, babası incinmez mi? - İncinir tabii. - İşte aynen böyle. Çünkü Allahü teala, kullara "İyalim" buyuruyor. Çok dikkatli olmak lâzım. Günahtan çok sakın! Bir gün de, nasihat isteyen bir gence buyurdu ki: - Her türlü ihtiyacını, kullara değil, Allahü teâlâya arz et evladım. Günahtan çok sakın. İnsana dert ve müsibetler, işlemiş olduğu günahlar sebebiyle gelir. Ölümü çok hatırla. Ölümü düşünmek ölüm getirmez. Bilakis ömrü arttırır. Delikanlı sordu yine: - Feyz nedir hocam? - Feyz, nur demektir evladım. - Bu hususta bilgi verir misiniz? - Hayhay. Nasıl ki "Su", boru ile bir yerden bir yere nakledilirse, "Nur" da, kalpten kalbe akıp gelir. Nurun menbaı, Resulullah Efendimizin mübarek kalbi, nakil vasıtası ise evliyanın kalpleridir. - Yani kalpten kalbe akar, öyle mi hocam? - Evet. Resulullahın kalbinden fışkıran nurlar, kalpten kalbe akarak bugüne kadar geldi. İnanmak ve sevmek... - Bu gün de yine velîlerin kalplerinden, onları sevenlerin kalplerine yayılmaktadır. Ama bu nurları almak için iki şart var. - O şartlar nedir hocam? - İnanmak ve sevmek. - Nasıl yani? - Evladım bir kimse, herhangi bir evliyanın büyüklüğüne inanır ve onu severse, o velînin kalbinden kendi kalbine feyz akar. Yani kalbi nurlanır, temizlenir. Bu feyzin miktarı, sevgisi kadardır. - Feyz geldiği nasıl anlaşılır? - Büyüklerden feyz alan kimseye, ibadetler zevkli, haramlar ise çirkin ve iğrenç gelir evladım. - Feyzin gelmesine mani olan şeyler nedir hocam? - Günah işlemektir. Günahlardan ne kadar uzaklaşılırsa, feyz ve nura o kadar çok kavuşulur.